Kitap Analizleri

Sisle Gelen Yolcu Kitabı İle Fransa’yı Karış Karış Gezeceksiniz

Sisle Gelen Yolcu güzel bir Grangé kitabı . Şimdi sizlerle bu güzel kitabın yorumunu değerli bir arkadaşımın kaleminden sunuyorum. Kitap üstadın alışılagelmiş tarzının biraz dışında, 07 James Bond tarzındaydı, yani benim gibi kanlı-canlı bir polisiye-korku okumak isteyenlere bunu belirtmek isterim.

Olaylar Fransa’nın çeşitli şehirlerinde geçtiğinden her şehir için ayrı ayrı; tren garlarını, köprülerini, otoyollarını, evsiz barınaklarını, karakollarını, otellerini, sokaklarını, hastanelerini, katedrallerini, kafeteryalarını, ünlü Fransız giyim markalarını, ayakkabılarını, son model arabalarını reklâm kokan hareketler bunlar…ince ince (sanki her okur Fransız’mış,gayet doğal bir şekilde her yeri bilebilirmiş/anlayabilirmiş gibi betimleyerek,

beni bayağı bir bunaltsa da, sahnelerde yer alan kişilerin çokluğu ve değişken kişilik analizleriyle işi iyice zorlasa da (boşuna 677 sayfa yazmamış) gene de okumaktan haz aldığım bir kitap oldu. Benim için söz konusu kalem Grangé ise akan sular durur çünkü!

Jean-Christophe Grange kimdir?

Jean-Christophe Grange 15 Temmuz 1961 yılında Fransa’da dünyaya gelmiştir. Üniversite eğitimini Jean C. Grange üniversitesinde aldıktan sonra haber ajanslarında çalışmıştır. Bu dönemde kısa öyküler yazmaya başlamıştır.

Bazı dergilere yazıp gönderdiği makaleler ile hatırı sayılır bir üne kavuşmuştur. Leyleklerin Uçuşu isimli kitabını 1994 yılında yayımlamıştır. Bu kitabı çok ilgi görmüş ve televizyonların dizi çekmesi için onay vermiştir ve sekiz bölüm olarak çekilmiştir.

Keskin yazım dili ve vurucu ifadeleri ile okuyucunun takdirini kazanmıştır. Kızıl Nehirler kitabı  2000 yılında okuyucu ile buluşturmuştur.  Onu üne kavuşturan Kuzuların Sessizliğinden sonra yazılmış en iyi gerilim romanı olarak adlandırılmıştır. Bu kitap sadece Fransa’da 450.000 satarak büyük bir başarı elde etmiştir.

20 dile çevrilen bu kitap daha sonra film şirketlerinin ilgisini çekmiş ve hatırı sayılır bir gişe elde etmiştir.

Matruşka ve Sisle Gelen Yolcu

Matruşka iç içe geçen Rus bebekleri. Her seferinde küçülerek gittikçe değişse de özünde aynı olan, fakat asla diğerleri gibi olmayan Matruşka. İnsan bir bedende kaç kere kişilik değiştirebilir. Kitaptaki başkahraman için bu tam 5 kez oldu. Yaşadığı travmalarla ve ilk başlarda bilemediği bir etkenin yardımıyla psişik kaçışlar yaşayan bir Matruşka, bavulsuz bir yolcu idi o…

Psikiyatr Freire

Evsiz Janusz

Deli Ressam Narcisse

Reklâm desinatörü Nono

Psikiyatr Kubiela… Beyni sisler ve kabuslar içinde, hepsi tek bedende ve belli zaman aralıklarında, anılarıyla, yaşadığı yerlerle, kimisinde resmî belgeleriyle, kimisinde sonsuz bir boşlukta…Ve tüm bunlara ilâveten Yunan mitolojisinden esinlenen,belli bir ritüel içinde işlenen cinayetler; babasını hadım eden Kronos, babasına karşı gelip güneşe doğru uçarak balmumundan kanatları yanarak ölen İkaros,

Babasının zindana attırıp cezalandırdığı canavar oğul Minatauros… Aranan bir Oliympos katili, bir şekilde psişik kaçışlar yaşayan başkahramana ithaf edilince, işler o zaman kızışıp içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Ona inanan tek bir kişi var davadan sorumlu başkomiser, çaylak ama bir o kadar da çetin ceviz ve şahane bir kadın; Anaïs Chatelet

Mêtis İlaç ve Kimya Şirketi, bu şirketin kapalı kapılar ardında Ordu ile ilişkisi, insanlar üzerinde yapılan gözükara-yasadışı deneyler,eli silahlı ve acımasız katiller; Siyah Giyen Adamlar. Kitapta en çok hoşuma giden şey; Fransa hükümetinin evsizlere; özveri ve disiplinle; özellikle dondurucu kış zamanında, geceleri her türlü ihtiyaçlarını karşılayan barınakların olması ve oradaki sosyal hizmet görevlilerinin,büyük bir sabır ve hoşgörüyle evsizlerle ilgilenmesiydi.

Takdire Şayan Uygulamalar

Takdire şayan uygulamalar vardı okuduğumuzda “gerçekten de öyleyse takdire şayandı” dediğimiz. Fransa’da insan hayatına verilen değerin ispatı niteliğindeydi.

Müthiş bir kovalamaca, harika bir kurgu olmasının yanı sıra aşırıya kaçan,boğan Fransa detayları olsa da (Fransız yazarlar bunu hep yapıyor gibi) bu tarz sevenlere kesinlikle tavsiye ederim. ( Sisle Gelen Yolcu aynı zamanda sizlere bu güzel uygulamaları da sunan bir kitap)

Kitaptan ilginç alıntılar

💥Kendini çok yorgun hissediyordu. Uykusuzluk,sis ama özellikle her geçen gün farklı yüzlerini gösteren delilik karşısında duyduğu şu güçsüzlük hissi…

💥Anıları canlanıyordu. Kafasının içinde patlamak üzere olan berbat bir fırtına. Her seferinde olduğu gibi…

💥Galonu aldı ve içiyormuş gibi yaptı. Sadece şarabın kokusu bile yeniden kusturabilirdi…

💥Yaşadığı korkunun yanı sıra bir soru aklını kurcalıyordu: Katiller onu nasıl bulmuştu? Onun hakkında tam olarak ne biliyorlardı?

💥Sabahtan beri belki bininci kez, vakit kaybedip kaybetmediğini düşünerek telefonu kapattı. Sonra seri katillerin daima yakalandığını, çünkü hep bir hata yaptıklarını düşünerek kararsızlıktan kurtuldu.

Ve son söz!

Ve son söz olarak sadece bir teşekkür edebilirim bu güzel kitap analizi için..
Sade Kitap grubundan Sayın “Mine Sırt Kayış” hanımefendinin yapmış olduğu bu kitap analizini bloğumda yayınlamazsam eksiklik hissederdim. Sadece ufak tefek blog sayfa yapısına göre şekilsel rötuşlar yaptığım bu yazıya yazarın hayatını eklemekten başka hiçbir şey yapmadım. Çok teşekkür ederim Mine hanım.
Kitap tanıtımını yapan: Mine Sırt Kayış




İlgili içerikler
Kitap AnalizleriSanat

Allah'ı Arayan İmam Kitabının Analizini Özgür Köktürk yaptı.

Kitap Analizleri

Rahibe ; Denis Diderot'un Kaleminden Bir Başyapıt

Kitap Analizleri

Soykırım Bir İnsanlık Utancının Kaleme Alınmış Acı Hikayesi

Kitap Analizleri

Uğultulu Tepeler Emily Bronte'nin Kaleminden Harika Bir Kitap

Paylaşımlardan anında haberdar olmak istiyorsan abone ol!