DünyaYaşam

Hayvanlar ve Mazlumlar

Nedir bu dünyanın insandan çektiği ve nedir bu insandan hayvanların ve bitkilerin çektiği?
Ve ne kadar tuhaftır insanın insandan çektiği.

“Her kim kertenkeleyi ilk vuruşta öldürürse ona yüz sevap vardır. Kim de onu ikinci vuruşta öldürürse ona birinciden aşağı olmak üzere sevap vardır. Kim üçüncü vuruşta öldürürse ona da ikinciden aşağı olmak üzere sevap vardır’ denilen bir öğretinin içinden geldiğinizde hayvanlara başka gözle bakıyorsunuz. Yenilecek olanlar, yenmeyecek olanlar, murdar olanlar, temiz olanlar vs.

O yüzden hayvan sevgisi dünyama çok geç girdi.
Büyüdüğüm evde kedi, köpek beslerdik ancak bunlar sevgi eksenli değil, ihtiyaç eksenli idi.
Maymunu sevmezdim
Domuzdan nefret ederdim.
Fareden tiksinirdim.
Baykuş uğursuz varlıktı.

Kısaca hayvanlarla barışık bir ruhum yoktu.
Bir gece Ataşehir’den, Şile ormanlarına gitmiştik.
Aman Allah’ım! ormana bir çıktık ki yüzlerce köpek.

Belediyelerin toplayıp oralara bıraktığı canlar.
İlk defa yüreğim cız etti.
Devletin imkanları ile vatandaştan aldıkları çöp vergisi, tabela vergisi, emlak vergisi, toz vergisi, kız vergisi.
Binlerce vergi alan belediyeler bölgelerinde bulunan hayvanları beslemekten aciz kalmışlar ve İstanbul’un etrafındaki ormanların içine atarak onları kaderleri ile başbaşa bırakmışlar.

İnsanı sevmeyen hayvanı sevemez derler ya!
Tam tersi..
Hayvanları sevemeyen insanları sevemez.

RaHMeT hayvanlar ve mazlumlar üzerinden gelir.
Hayvanları sevmeyen ya da sevemeyen kişinin RaHMeT denilen Tanrısal enerjiden istifade etmesi mümkün değil.
Rahmet insanı olmaya giden yol, mazlumların ve hayvanların semtinden geçer.

Aslında dayak attığın, aç bıraktığın, ormana attığın hayvanlar değil, kendinsin.

İlgili içerikler
Kişisel GelişimYaşam

Ölüm ve Doğum -3-

Kişisel GelişimYaşam

Ölüm ve Doğum -2-

Kişisel GelişimYaşam

Ölüm ve Doğum -1-

DünyaYaşam

Ruhumuzun Sesi mi, Zihnimizin Sesi mi?

Paylaşımlardan anında haberdar olmak istiyorsan abone ol!