Şu Çılgın Türkler 2005 yılında yayınlanmış bir roman.
Nerede ise girmediği ev kalmamıştır. Benim elimdeki romanı kaç kişi benden aldı ve şimdi kimin elindedir inanın ben bile bilmiyorum. Okuyucu sayısını bu anlamda satış rakamı çarpı beş olarak hesaplamak mümkündür diye düşünüyorum.
Şu Çılgın Türkler romanı Kurtuluş savaşı üzerine yazılmış muhteşem bir eserdir. Bazı eserler vardır, sadece bir kitap değildir. O kitabın bir ruhu vardır. Onun içindeki kelimeler sanki başka bir enerji verir size okurken. Adeta bir kitap okumuyor, kitaba ruhunuzla dokunuyorsunuzdur.
Şu Çılgın Türkler işte o kitaplardan birisidir. Kurtuluş Savaşını bu kitap kadar sağlam bir şekilde okuyucusuna sunan bir roman daha yazılmamıştır. Kitabı kah hayranlıkla, kah heyecanlanarak, kah üzülerek ve kah gözyaşı dökerek okuyacaksınız.
Bir milletin verdiği bu muhteşem mücadeleyi farklı bir pencereden tekrar okuyacaksınız.
19 Mayıs 1919 yılında başladığında hiç milletin inanmadığı, hiçbir kimsenin ihtimal vermediği bir özgürlük mücadelesi 3 yıl, 3 ay, 22 günde başarılmıştı.
Bunu başarırken sadece dışarıdaki düşmanla savaşılmamıştı.
Dışarıdaki düşmanla savaşılmış, içerideki hainlerle savaşılmış, İstanbul Hükümeti ile mücadele edilmiş, yanımızda gibi görünen aslında düşmana çalışan ikiyüzlülerle savaşılmıştır. Sevr Andlaşması ile eli kolu bağlanan bir ulusun işgalden kendini kurtarışının muhteşem öyküsüne geçmeden önce bu muhteşem kitabın yazarını tanıyalım.
Turgut Özakman kimdir?
1930 yılında Ankara’da dünyaya geldi. Yüksek tahsilini Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. Bir süre avukatlık yaptı. Almanya’da Tiyatro Bilimi Enstitüsü’nde tiyatro eğitimi aldı. Devlet tiyatrosunda Ankara Radyosunda çalıştı.
Özakman, TRT’de genel müdür yardımcısı olarak çalıştı. İzmir Güzel sanatlar Fakültesinde öğretim görevlisi olarak dersler verdi. Masum Katiller oyunu ilk yazdığı oyunudur ve 1946 yılında Halk evinde oynandı.
İlk öyküleri Hisar dergisinde yayımlanmaya başlandı. Pembe Evin Kaderi kısa zamanda tanınmasını sağladı. Bu eserini Devlet Tiyatrosu’nda görmenin mutluluğunu yaşadı. Şu Çılgın Türkler romanı ile popülerliği en iyi konuma geldi. Birkaç ay içinde 200’den fazla baskı yaparak yazın hayatının tarihine geçti. 30’dan fazla eseri olan yazarımız 28 Eylül 2013 yılında vefat etti.
Şu Çılgın Türkler hakkında
Şu Çılgın Türkler kitabının sular seller gibi akıcı bir yazım dilinin olduğunu keyifle ilan edebilirim. Şu Çılgın Türkler sadece bir ulusun kurtuluş savaşının romanlaştırılmış hali değildir. O mücadeleye kelimelerle ruh verilmeye kalkışılsa ancak bu kadar başarılı olunabilirdi.
kalın denilebilecek bir kitap olmasına rağmen Şu Çılgın Türkler kitabını çok rahat ve kolay okuyacaksınız. Buna garanti verebilirim. Kitabın içindeki bilgilerin senelerce emek verilerek ve binlerce belge taranılarak yazıldığını da burada belirtmek isterim.
Turgut Özakman kitabı yazarken savaşın geçtiği yerleri teker gezmiş ve kitabında buraları ayrıntılı bir şekilde anlatmıştır.
Anlattığı konuların dönemi
Kitabın ilk bölümünde ülkemizi Kurtuluş savaşı sürecine götüren etkenler açık açık anlatılmaktadır. Bu dönem 1914 ve 1920 yıllları arasını kapsamaktadır.
Bu dönemden sonra Yunan Taarruzu ile Kurtuluş savaşını anlatmaya başlayan yazarımız bu bölümün içinde mecliste yaşanan olayları, tartışmaları İnönü, Kütahya ve Eskişehir savaşlarının detaylarını anlatmaktadır.
20. Yüzyılda bütün emperyalist güçler Sevr Andlaşması ile Osmanlının üzerine çullanmışlar ve ülkenin her tarafını işgal etmişlerdir. 1918 yılında tahta geçen 36. Osmanlı padişahı Sultan Vahdettin (VI. Mehmet) tahtının devam etmesinin İngilizlerin desteği ile devam edeceğini biliyordu. İngilizlerin bir an önce yönetimi devralmalarını istiyordu. Bu nedenle bütün ordu lagvedilmişti. Sadrazamlığa Damat Ferit’i getiren Vahdettin, Dürrizade Abdullah Efendi’ye fetva hazırlattırarak Anadolu’ya geçen Atatürk ve arkadaşları ve bütün milliyetçi akımların peşinde gidenleri öldürme fetvası almıştı.
İstanbul hükümetinin aldığı bu kararlardan sonra birçok milletvekili ve subay İstanbul’dan kaçarak Ankara’ya geldiler. Bunların arasında; Dr. Adnan ADIVAR, Halide Edip ADIVAR, Albay İsmet Bey, Yunus NADİ, Harbiye Nazırı Fevzi ÇAKMAK yer almaktaydı.
Yurtdışında 19 Mayıs 1919 yılında Atatürk ve silah arkadaşları tarafından başlatılan bu mücadele alaya alınıyor ve başarılması mümkün görülmüyordu. The Times dergisi bu mücadeleyi çocukça bir hayal olarak anlatıyordu. Buna inanan sadece onlar değildi. Bu şekilde düşünen içeride ve dışarıda binlerce insan vardı.
TBMM’nin açılışı ve sonrası
Tüm bu gelişmelere rağmen 12 Ocak 1920 tarihinde Misak-ı Milli İstanbul hükümetine kabul ettiriliyor ve Son Osmanlı Mebusan Meclisinden katılan milletveklilleri ile birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi 23 Nisan 1920 tarihinde açılıyordu.
Bu arada İstanbul Harp divanı Mustafa kemal hakkında idam kararı aldı. Bu yetmezmiş gibi İstanbul Hükümeti İzmir’i işgal eden Yunan ordularının ilerlemesi için hutbe okuttu ve onlar için dua ettirdi.
Sevr andlaşması imzalandıktan sonra The Times’a röportaj veren Başkan Lloyd GEORGE “Türkler tarih sahnesinden siliyor diye üzülecek değiliz.” açıklamasını yaptı. (The Times 25.05.1920)
Tüm bunlara rağmen Doğu cephesinde Kazım Karabekir Ermenilerle girdiği mücadelede büyük zaferler kazanmış ve doğu cephesini kapatmıştır. Bu sebeple Sovyetler ile tekrar bağlantı kurulmuş. Batı cephesinde ise işler çok gerçekleşse de İnönü savaşları ile ciddi bir güven kazanılmış ve Büyük Taarruz’un altyapısı hazırlanmıştır.
22 Ağustos 1922 yılında Mustafa kemal kumandasındaki Büyük Taarruz başlamış ve 30 Ağustos tarihinde zaferle noktalanmıştır.
Ve son söz!
Ve son söz olarak çok şey söyleyebilirim bu kitap hakkında..
Şu Çılgın Türkler gibi kült eserleri anlatmak hem çok zor, hem de çok kolaydır. Zordur büyük araştırmalar sonucu yazılan bir eseri kısıtlı sayfa imkanı ile anlatmak haksızlık olur. Kolay olur, çünkü hafızanızda yer edenleri kaleme alsanız yine de yeteri kadar anlatmış olacaksınızdır.
Ben ise şu yolu seçtim. Kitabın ana teması hakkında okuyucuya bilgi vermek ve hala okumayan var ise kitaba ulaşması için ona yol açmaktır. Kurtuluş Savaşı ve dönemini anlatan bu kitab ı okumadıysanız lütfen okuyun, pişman olmayacaksınız.