Kitap Analizleri

Sodom ve Gomore Mütareke Yıllarında Yaşanan İngiliz Hayranlığı

Sodom ve Gomore romanı Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun  hoşuma giden eserlerinden bir tanesidir.
Osmanlı’nın son zamanlarını çok iyi analiz eden bir romandır.
İngiliz hayranı bir aile ve İngiliz hayranı olarak yetiştirilmiş bir kız.
Devlet düşman çizmesi altında inlerken, İstanbul işgal altındayken İngiliz ve Fransızlarla balolar, kokteyiller düzenleyen bir aile.

Bu ailenin İngiliz hayranı kızına aşık olan ve onunla nişanlı olan bir delikanlı…
Sevgisinden dolayı onun şımarıklığına ve İngilizlere karşı hayranlığına katlanmaya çalışan bir adam.
Ara ara vatanın düşman çizmesi altında can çekişirken bulunduğu durumu sorgulamaya çalışan ama sevdiğinden vazgeçemediği için bunu sürekli erteleyen biri.

Şımarıklığından dolayı sürekli itici hale gelen ve etrafını beğenmemeye başlayan ve aslında sonunu hazırlayan bir kız.
İşgal altındaki İstanbul Sodom  ve Gomore gibi her tülü pisliğin, kötülüğün ve günahın işlendiği bir yer haline gelmiştir. Yazar bu yüzden romanına bu ismi koymuştur.

Enteresan bir konusu ve çok güzel bir anlatımı vardır. Her kitap herkesi çekmez ama size kendini okutan kitap iyi yazılmış demektir. Anlatımından, konusuna, dline ve kurgusuna kadar her şeyi ile emek verilmiş demektir. Sodom ve Gomore böyle kitaplardan birisi.
Şimdi ülkemizin yetiştirdiği çok değerli kalemler4den olan Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nu tanıyarak kitaba geçelim.

Yakup Kadri Karaosmanoğlu Kimdir?

Yakup Kadri Karaosmanoğlu Türk edebiyatının önemli şahsiyetlerinden biridir ve 27 Mart 1889 tarihinde Mısır’ın Kahire şehrinde doğmuştur. Ortaokulu ikinci sınıfa kadar Manisa’da okumuştur. Mısır’a ailecek dönmüşler ve orada Fransız Kolejine devam etmiştir. 

İstanbul’a 1909 yılında dönmüş  Fecr-i Ati topluluğuna katılmıştır. Felsefe ve edebiyat öğretmenliği yapmış, bir çok gazetede makale ve öykü yazmış, Kurtuluş savaşı döneminde Anadolu’ya geçerek Batı Cephesini dolaşmıştır. Meclise Mardin ve Manisa milletvekili olarak girmiştir. Tiran, Prag, Lahey ve Bern elçiliklerinde görev yapmıştır.

Fecr-i Ati topluluğundan sonra, Milli Edebiyat topluluğunda görev almıştır. Cumhuriyet döneminde de başarılı eserler vermiştir.

Gülhane Askeri Tıp Akademisine rahatsızlığından dolayı kaldırılmış ve 13 Aralık 1974 yılında tedavi gördüğü hastanede hayata gözlerini yummuştur.

Sodom ve Gomore konusu ve anlatımı

Sodom ve Gomore Yakup Kadri’nin “Hüküm Gecesi” romanının devamı gibidir. Bir devrin kokuşmuşluğunu, mütareke dönemlerindeki kirliliği, çürüyen çevreleri anlatan harika bir kitaptır.
Romanımızın  kahramanı Leyla isminde bir kızdır.
Tam bir İngiliz hayranı kızdır. İngiliz askerler, subaylar ve zabitlerle partilerle balolarda olmaktan zevk alan bir karakterdir.

Babası ise İngilizlere çalışan bir haindir. Kızını o yüzden İngiliz hayranı olarak yetiştirmiştir. Evlerinde partiler ve balolar düzenleyerek İngiliz ve Fransız askerlerini ağırlamaktadırlar. Leyla çok pervasız, hoppa ve eğlenceye düşkün bir kızdır. Dayısının  oğlu Necdet ile nişanlıdır. Ancak hiç nişanlı gibi davranmaz. Özellikle İngiliz zabiti Captain Gerald, Jackson Read ile fazla samimiyet içerisinde bulunur. Bundan fazlasıyla rahatsız olan Necdet bunu belli etmemeye ve alttan almaya çalışmaktadır. Çünkü Leyla’yı çok sevmektedir.

Bazen bu durumları kolay kolay hazmedemez ve Anadolu’ya geçip vatan savunmasına katılmak ister ama aşkından dolayı Leyla’yı bırakıp gidemez. Tek yapabildiği şey belli zamanlarda birkaç haftalığına ortadan kaybolmak ve Leyla’nın dikkatini çekebilmektir. Geri döndüğünde Leyla birkaç cilve ve yakınlaşma numarası ile kendini affettirmekte ve kaldığı yerden hayatına devam etmektedir. Leyla’nın yanından ayrıldıktan sonra Necdet onu yeniden kolayca affettiği için kendine kızmaktadır.

Leyla zamanla Captain read ile daha fazla vakit geçirmeye başlamış, bunun yanında İngiliz askerleri ile yapmadığı şey kalmamıştır. Buna rağmen Necdet onu bırakıp gidememiştir ve hala kendine kızmaktan başka bir şey yapmamaktadır. Zaman geçtikçe gidilen partilerde Necdet’in yerini İngiliz zabitler almış ve o bir köşede acınacak adam olmuştur.

Zaman geçtikçe bu durum Necdet’i Leyla’dan soğutmaya başlar. Yavaş yavaş ondan uzaklaşmaya başlamıştır. Leyla’nın havailiklerine artık tahammül edememeye başlamıştır. Gitgide Leyla’dan uzaklaşmasına rağmen Leyla bunun farkına bile varmamıştır. Çünkü Necdet onun elinin altında her zaman hazırda bekleyen bir alternatiften başka bir şey değildir.

Necdet karar aşamasında

Captain Read’de yavaş yavaş Leyla’dan uzaklaşmaya başlamıştır. Hatta bu diğer insanlar içinde geçerlidir. Çünkü Leyla’nın şımarıklığından ve laubaliliğinden herkes sıkılmaya başlamıştır. Artık yapılan balo ve toplantılara kimse onu çağırmamaktadır. Bunun bir tesadüf olduğunu düşünen Leyla bir balo tertip eder ve herkesi davet eder.

Tertip ettiği baloya bir masayı dolduracak kadar insan gelmiştir. Buna çok üzülen ve sinirlenen Leyla hastalanır ve yataklara düşer. İçler acısı bir durumdadır ve bu içler acısı durumunu onu tedavi eden doktor dışarıdaki insanlara anlatmaktadır. Leyla’nın durumu içler acısıdır ve bu yüzden hem hava değişimi için hem de tedavisi için Avrupa’ya gönderilir.

Leyla Avrupa’ya gittikten sonra Necdet onu tamamen unutmuştur. Kalbinde Leyla’dan dolayı oluşan boşluğu vatan sevgisi ile doldurmuştur. Vatanı için her şeyi yapmaya hazırdır.

Leyla Dönüyor

Leyla’nın Avrupa’da ki tedavisi bitmiş yurda geri dönmüştür. Avrupa’da kaldığı süre içinde çok şeyleri düşünmüş ve yaptığı yanlışların farkına varmıştır. Necdet ile yeniden nişanlanmak ister ama Necdet bunu kabul etmez. Çünkü onun kalbi artık vatanı için atmaktadır.







İlgili içerikler
Kitap AnalizleriSanat

Allah'ı Arayan İmam Kitabının Analizini Özgür Köktürk yaptı.

Kitap Analizleri

Rahibe ; Denis Diderot'un Kaleminden Bir Başyapıt

Kitap Analizleri

Soykırım Bir İnsanlık Utancının Kaleme Alınmış Acı Hikayesi

Kitap Analizleri

Uğultulu Tepeler Emily Bronte'nin Kaleminden Harika Bir Kitap

Paylaşımlardan anında haberdar olmak istiyorsan abone ol!