Melekler ve şeytanlar Don Brown’un kaleme aldığı muhteşem bir gerilim romanı.
Dawinci’nin Şifresi’den sonra nasıl okuyucunun karşısına çıkacağı merak edilen yazardan yine okuyucuyu gerilimin ve aynı zamanda merakın göbeğine bırakan bir kitap.
Bu kitap çıkalı çok oldu, ben yine de okumayan vardır diye anlatmaya karar verdim. Okumadıysanız muhakkak okumanızı tavsiye ederim. Sürükleyici ve gizem dolu bir öykünün içinde bulacaksınız kendinizi.. Abartmıyorum sanki romanı okurken aslında kitabın kahramanı sizmişsiniz gibi hissedeceksiniz.
Harvard Üniversitesi Simgebilim Profesörü Robert Langdon ile beraber Vatikan’ın altını üstüne getirecek ve akılalmaz bir maceranın içinde bulacaksınız kendinizi. Okuyucuyu hayal kırıklığına uğratacak pek kitap tanıtımı yapmam, bunu bloğumun takipçileri çok iyi bilir.
Zevkler ve renkler farklı olsa da yanılma ihtimalimi bir köşeye koyarak bu kitap için iddialı konuşuyorum. Bu kitabı okurken meraktan meraka, heyecandan heyecana, maceradan maceraya sürükleneceksiniz.
Şimdi herkesin tanıdığı Melekler ve şeytanlar kitabının yazarı Dan Brown’u tanıyalım.
Dan Brown kimdir?
Dan Brown 22 Haziran 1964 yılında Amerika’da doğmuştur. Dünyaca ünlü yazarımızın annesi ilahiyat müzisyeni, babası da matematik profesörüdür. Çocukluk yılları ve gençlik dönemi din ile bilim arasındaki çatışmanın olduğu bir ortamda geçmiştir.
Yazarımız Amherst Kolejinden ve Philips Exeter Akademisinden mezun olduktan sonra öğrenim gördüğü okullarda İngilizce öğretmenliği yapmıştır. Yazarlığa olan tutkusundan dolayı mesleğini bırakmıştır. Bu hayalinin peşinden koşan yazar 1996 yılında Digital Kale adıyla çıkarmıştır. Listelerde bir numaraya çıkan bu eserinde ulusal güvenlik ve sivil halk arasındaki ilişkiyi anlatmıştır.
Daha sonra İhanet Noktası adlı eserini çıkarmış, kitabında ahlak ve gizli teknolojiler hakkında bilgiler veren yazar tüm dünyada ses getirmiştir. Bir gerilim romanı olarak yazdığı Melekler ve Şeytanlar kitabı da çok ciddi ses getirmiştir.
Da Vinci Şifresi kitabı ile yazarlığını ve şöhretini perçinlemiş olan kitabı özellikle Amerika ve Avrupa’da büyük tartışmalara yol açmıştır.
Yazarın yazdığı kitaplar sadece okunmakla kalmamış beyazperdeye uyarlanmıştır. Ayrıca kitaplarında bahsettiği şehirler turist akınına uğramış ve şehrin ekonomisine ciddi katkılar sağlamıştır. Cehennem kitabında yine semboller, şifreler ve gizemli olaylara yer vermektedir ve bu olaylardan bazıları İstanbul Ayasofya’da geçmektedir. Yazarın bu güne kadar çıkardığı onlarca eserden dikkat çekmeyen nerede ise yok gibidir.
Melekler ve Şeytanlar kitabının konusu ve anlatımı
Melekler ve Şeytanlar kitabının konusu çok ilginç ve sürükleyici bir konu.
Kitabın anlatımı da konusu gibi sürükleyici ve sade. Okumakta zorlanmayacaksınız.
Ben Da Winci Şifresi’ni okurken ilk 50 sayfasında çok zorlanmış ve hatta kitabı okumaktan vazgeçmeye karar vermiştim. Ancak olayların örgüsü ortaya çıkınca zevkle okumuştum.
Melekler ve şeytanlar kitabında bunu hiç hissetmedim.
Başta da söylediğim gibi Harvard Üniversitesi Simgebilim Profesörü Robert Langdon yaptığı araştırmada hala İllimünati’nin faaliyette olduğunu ve cinayet işlediğini öğrendiğinde hayretler içinde kalır. Çok iyi bir fizikçi olan Leonarda Vetra bir cinayete kurban gitmiştir. Fizikçi maktulün gözleri oyulmuş ve göğsü örgütün sembolü ile dağlanmıştır. Fizikçinin son buluşu çalınmış ve Papa seçimlerinin yapılacağı gün Vatikan’ın altına saklanmıştır. Longdon, Leonarda Vetra ile meslektaş olan ve aynı zamanda kızı olan Vittoria ile medeniyetin yok olmaması için Roma sokaklarında, kiliselerde ve şehrin çeşitli bölgelerinde koşuşturarak illimünati’nin izini sürmektedir.
Vatikan’ın tarih boyunca düşmanı olan İllimünati tarikatı seçilmesi muhtemel dört papa adayını kaçırmış ve fizikçini son buluşu olan tehlikeli madde ile Vatikanı yok edeceğini açıklamıştır. Bu sürece gelene kadar her saat başı bir papa adayını öldüreceğini de bu bildiriye eklemiştir.
Bunun üzerine Longdon İllimünati tarikatına ulaşmaya ve papaları kurtarmaya çalışır. Bu serüven esnasında Vatikan ile çok detaylı bilgiye sahip olacak, adeta Vatikan’ı gezmiş gibi olacaksınız ve papa seçimlerinin perde arkasını da öğrenmiş olacaksınız.
Kitabı bu kadar anlatmanın yeterli olduğunu düşünüyorum. Hiçbir kitap tanıtımında kitabın finalini vermiyorum biliyorsunuz. Gizemi kaybolmasın diye… Burada da aynısını yapacağım. Sizi beklenmedik bir final beklemektedir.
Ve son söz!
Kitapla ilgili son söz olarak şunu belirtebilirim. Bu kitabı okumadıysanız ve gizem dolu kitaplara meraklıysanız okumanızı tavsiye ederim. Okuduğunuza pişman olmayacağınız kitaplardan biri olacaktır. Bir başka Dan Brown kitabını’nın tanıtımında buluşana kadar sizlere iyi okumalar diliyorum.