Her yerde kan var kitabı bir cinayet romanı değil.
Hırsları ve kendi menfaatleri için bir imparatorluğun son dönemlerinde dönen entrikaları, liyakatsiz kişi ve kişiliklerin nasıl büyük büyük makamlarda oturup, koskoca bir imparatorluk çökerken nasıl kendi ikbal ve gelecekleri için çöküşe seyirci kaldıklarını hatta sebep olduklarını öğreneceksiniz.
Bence tarihçiler tarafından Osmanlı İmparatorluğunun özellikle son 200 yılı çok iyi bir şekilde ama tarafsızca irdelenmesi gerekir. Tahta oturan padişahlar ve sadrazamlar ve devletin üst makamlarında görev verilenler mercek artına alınmalıdır. Zaten bu kitabı okuduğunuzda bunu merak etmemeniz mümkün değil. Üstelik bu dönemi tüm içtenliğiniz ve dürüstlüğünüzde öğrenmek isteyeceksiniz.
Kitabı okuduğunuzda bu çağrının size yapıldığını göreceksiniz ve tüm samimiyetinizle bu çağrıya uyacaksınız. Usta bir kalemin elinden çıkmış bir romanın nasıl ustalıkla kurgulandığını göreceksiniz. Tarihi ve üstelik sıkıntılı bir dönemin bu kadar başarılı bir şekilde romanlaştırılması aynı zamanda takdire değer bir durum.
Şimdi Her yerde kan var romanın yazarını tanıyalım.
Ayşe Kulin kimdir?
26 Ağustos 1941 yılında İstanbul’da doğan yazarımız Arnavutköy’deki Amerikan Kız Kolejinden mezun oldu. Cumhuriyet, Dünya ve Güneş gazetelerinde muhabirlik yapan Kulin London School of Economics’de sosyoloji eğitimi almıştır.
Birçok dergide yazarlık ve yazı işleri müdürlüğü yapmıştır. Ayrıca halkla ilişkiler uzmanlığı yapmıştır. Televizyon, reklam ve sinema filmlerinde sahne yapımcılığı, sanat yönetmeni ve senarist yapan Ayşe Kulin aynı zamanda çok iyi bir Halkla ilişkiler uzmanıdır.
Birçok biyografik eser ve roman kaleme almıştır. Yazdığı eserler ile sayısız ödül almıştır. Yazmış olduğu kitapların çoğu senaryo haline getirilerek sinemaya uyarlanmış,bazı eserleri de televizyona dizi olarak uyarlanmıştır. Türkçeyi çok güzel kullanan ender yazarlardan bir tanesidir.
1984 yılında Güneşe Dön Yüzünü öykü kitabını yayınlayarak başladığı yazın hayatında yarattığı Gülizar karakteri senaryolaştırılmış ve Kırık Bebek adıyla film yapılmıştır. Kırık Bebek filmi Kültür Bakanlığı Ödülüne layık görülmüştür.
1996 yılında Bir Tatlı Huzur adındaki kitabı yayımlanmıştır. Bu eserinde yazar Münir Nureddin Selçuk’un biyografisini 1996 yılında “Bir Tatlı Huzur isimli kitabıyla anlatmıştır. Geniş Zamanlar kitabı 1998 yılında çıkmış 2007 yılında senaryolaştırılarak televizyonda dizi olarak yayımlanmıştır.
2001 yılında efsane bir esere imza atmış Köprü romanını yazmıştır. Erzincan valisi Recep Yazıcıoğlu’nun hayat hikayesi anlatılmıştır. Bu romanda doğu illerinde yaşanan dramlar nedenleri ile beraber derinlemesine incelenmiş ve romanı da senaryolaştırılarak televizyon dizisi olarak uyarlanmıştır.
2002 yılında Nefes Nefese adlı romanı ile İkinci Dünya Savaşında Hitlerin pençesine düşen Musevilerin dramına yer verilmiş ve bu acı öykü bir aşk hikayesi ile zenginleştirilmiştir.
Her yerde kan var kitabının konusu ve anlatımı
Her yerde kan var kitabı için şunu net olarak söyleyebilirim. Bütün kitaplarında olduğu gibi Ayşe Kulin’in bu kitabında çok temiz bir anlatım var. Yazar yine Türkçeyi çok iyi kullanmış, bu şüphe götürmez bir gerçek. Kitabı elinize aldığınızda zevkle okuyacağınıza ve sayfaları azaldıkça üzüleceğinize eminim.
Kitabın anlattığı dönem Sultan Abdülaziz dönemi
Onun sır dölü ölümünün ardındaki sis perdesi
Kitabı sarayda yaşayan kahramanların gözünden okuyacaksınız.
Ve fark edeceksiniz ki “Tarih aslında tekerrür ediyor”
Okuduğunuz olaylar aslında bir çok defa tekrar etmiş, sadece kahramanların adı değişmişti.
Ayşe Kulin’in muhteşem kaleminden romanı anlatmaya başlayalım şu güzel dörtlükle,
“Aksaray’dan kar geliyor
Ben sandım ki yar geliyor
Çıktım baktım pencereye
Çerkez Hasan can veriyor”
İntikam duygusu, hırs ve menfaatler için neler yapılmış, hangi entrikalar düzenlenmiş. Yazar bu kitabı kaleme almadan önce onlarca kitap okumuş, hatta belli bölümleri yazabilmek için dahi ciddi araştırmalar yapmış. Yukarıda belirttiğim gibi kitabı bir solukta okuyacaksınız hatta tarihe meraklı bir okuyucu iseniz adeta kitabı içeceksiniz.
Kitap Sultan Abdülaziz’in tahttan indirilişini konu ediniyor. Onun yerine geçen yeğeni V. Murat. Bu olaylar esnasında kahramanımız kendi şahsi menfaatleri için çeşitli oyunlar ve entrikalar düzenleyen kişi Avni Paşa.
Osmanlının liyakatsiz insanların elinde nasıl yıkılmaya doğru gittiğini, saray içindeki ayak oyunlarını, entrikaları ve taht kavgalarını öğreneceksiniz. Kitap taht kavgasını, makam hırsıyla yanıp tutuşan liyakatsiz insanları bunların uyguladıkları siyaseti anlatmış. 19. Yüzyılın Osmanlı merceği ile gelişmelerini merak edenlerin okuması gereken bir roman.
Padişahların günlük yaşamları, zevkleri, menfaatleri ve tabi buna bağlı olarak padişahlar ve padişahlığın ne hallere düştüğü çok açık şekilde anlatılmış. Unutulmaması gereken ve romanda işlenen konulardan biri de “Valideler Savaşı Adile Sultan’ın adı gibi son derece adaletli bir kadın olması, Pertevniyal Valide Sultan’ın oğlu Abdülaziz Han için çırpınışları, Şevkefza Valide Sultan’ın oğlunu tahta çıkarmak için türlü şeylere göz yumması, Avni Paşa’nın yalnızca kendisi için kurduğu türlü planları okurken duygudan duyguya geçecek ve bütün kahramanları kendi içsesinden dinleyecek ve anlayacaksınız. Onlardan bazılarına üzülecek, bazılarına acıyacak ve bazılarına kızacaksınız. Şeyhülislam Hayrullah Efendi’nin entrikalarına kızacak ve Çerkez Hasan Bey’e duyacağınız hayranlık duyacaksınız.
Ve son söz!
Ve son söz olarak şunu da ekleyeyim. Tarih ve tarihi şahsiyet anlatmak zordur. Ayşe Kulin’in bu romanı bu yüzden başarısız görülse de ben keyifle okudum ve sevdim. Farklı bir pencereden ve kahramanlarının iç dünyasından Abdülaziz dönemini öğrenmek benim hoşuma gitti.
İyi okumalar.