Kişisel Gelişim

“Çilingir Sofrası” Sarhoş Sofrası Değil, Yaşatılması Gereken Bir Kültürdür.

Çilingir sofraları sadece rakı içmek için toplanılan yenilen, içilen masaların adı değildir. Çilingir sofrası aslında var olan bir kültürün, nesilden nesile ulaştırılması gereken bir geleneğin adıdır. Çilingir sofrası sarhoşların toplandığı bir masa değil, çilingir sofrası muhabbet etmeyi bilen adamların toplandığı sofranın adıdır.

Mesleğim gereği uzak durdum hep içki sofralarından…
Tesadüfen katıldığım bir doğum gününde ortaya çıkan içki sahneleri beni o sofralara yakınlaştırmaktan daha çok uzaklaştırdı. Yapmacık dostlukların ortaya konduğu o doğum gününde bile aslında öğrendiğim çok şey olmuştu. Ancak “Çilingir Sofrası” denilen şey bu olamazdı. O zaman bu sofrayı ve etrafında toplanan insanları öğrenmek gerekiyordu ve ben de öğrendim. Çilingir Sofrasını net olarak ifade edebilirim. O sarhoşların ve içki içmeyi bilmeyen insanların bir araya geldiği bir sofra değil, sosyalleşmek ve efendiliği öğrenmek için ortaya çıkarılmış ve yaşatılması gereken bir kültürdür.

Çilingir Sofrasının Düzeni

Çilingir sofrasının düzeni çok önemlidir, sofrada rastgele yemek yenilmez. Çilingir sofrasının en önemli özelliği yemek için değil, sohbet için oluşturulmasıdır. Onun için asıl konu yemek değildir, sohbettir ve sohbet edecek insanı seçmektir. Bir çilingir sofrasında oturduğun gibi kalkabileceğin insanları seçemediysen verdiğin emeğe yazık etmişsin demektir. O yüzden altını tekrar çizelim. Çilingir sofraları; sarhoş olmak ve karın doyurmak için kurulan sofralar değildir. Çilingir sofrası başladığı gibi, muhabbetini bitirebilen insanların yarenlik ettikleri bir sofradır.

Çilingir sofrasını öyle pahalı yiyecekler ile donatmanıza gerek yoktur. Bu sofrada çeşitlilikten daha çok sofranın estetiği ve sofra adabı önemlidir. Asgari ölçüde evinizde mevcut olan ne varsa çok masraf etmeden muhteşem bir çilingir sofrası kurabilirsiniz. Ancak kadehleriniz muhteşem olmalı… Bu konuda isteğinize göre yaptırabileceğiniz ve alabileceğiniz, çok da pahalı olmayan kadehler vardır. Çilingir sofrasında rakı çay bardağı ile içilmez, plastik bardak ile içilmez, hatta masaya bile konmaz. Çilingir sofrasının bardakları ince ve uzun olur. Bardağın içine konulan rakının ölçüsünü saki ayarlar. O sofranın müdavimi olan insanların nasıl içtiklerini çok iyi bilir.

Masanıza koyduğunuz kadehlerden sonra bir düzen içinde kaşık, çatal, bıçak ve peçeteleri yerleştirirsiniz. Masanın aydınlık bir yerde olması ileride açılacak muhabbetin devamı ve neşe içinde yürütülmesi için önemlidir.

Çilingir Sofrasının Yemekleri ve müzikleri

Çilingir sofrasının yemekleri ve müzikleri bir şiir gibi olmalıdır. Sofraya yemek için değil, muhabbet için oturulacağı için çok özenli ama sade olmalıdır.

1- Peynir, kavun
2- Evinizde bulunan malzemelerle yapacağınız süper bir salata.
3- Haydari (Malzemesi çok basittir, internetten bulabilirsiniz)
4- Meyve ve çerezler.

Dediğimiz gibi asıl konu muhabbet ve muhabbet edilecek arkadaşları bulmak için kurulan çilingir sofrasında bunlar yeterlidir. Ardından sohbet koyulaştığında konuşulanlara fon oluşturacak, çok ağdalı olmayan müzikler seçilir ve masaya oturulmadan listesi oluşturulur. Bu müzikler sadece muhabbetin arka fonu olarak kullanılır. Altını tekrar çiziyorum. Çilingir sofrasının kurulmasının ana nedeni sarhoş olmak ya da karnı doyurmak değildir. Muhabbet edilecek dostlarla bir araya gelip muhabbet etmektir.
Çilingir sofrasına yerleştireceğiniz tabakların küçük olması tercih edilir. Bunun için tatlı tabağı dahi tercih edebilirsiniz. Sofraya en son su kabı ve soğuk suyu getirdikten sonra masaya oturulur.

Çilingir Sofrasında içki içme adabı.

Çilingir sofrasında muhakkak bir saki bulunur ve sakiliği genelde yaşı küçük olanlar ve o sofranın adabını bilenler üstlenirler. Büyüklere hizmet ettirmemek için bu önemli bir adaptır. Ancak sakiliği bilen birinin olmadığı masada kim biliyorsa o üstlenir. Sakiliği üstlenen kişi rakının ne kadar doldurulacağını bilir. Rakı kadehlerini doldururken “Biraz daha, biraz daha” diye ısrar etmez. Kadehler doldurulduktan sonra tokuşturulan kadehler masaya konulmaz ya da fon-dip yapılmaz. İlla bir yudum dahi alınarak sonra masaya konulur. Artık muhabbet saati başlamıştır. O saatten sonra o masanın adabına göre hareket edemeyip o masadan sarhoş kalkan, yürüyemeyen hiç kimse bir daha o masaya alınmaz. Sohbeti kim açarsa açsın sonuna kadar dinlenir, konuşma bittikten sonra katkı yapmak için sadece yorum yapılır. Çilingir sofrasında küfürlü konuşma, bağırarak konuşma, hakaret olmaz. Muhabbeti kim bozarsa bir daha o masaya oturamaz.

Rakı yavaş yavaş içilir, kadehi boşalan kişi içki istemez. Artık onu saki ayarlar. Genelde kadehlerin tamamen boşalması beklenir. Artık içki içme kotasını dolduran kişi kadehinde son bir yudum içki bırakır ve muhabbete kaldığı yerden devam eder. Masadan kopmaz. Muhabbetin sonuna gelindiğinde herkes kadehini son kez tokuşturur ve son yudumlar alınarak neşe içinde masadan kalkılır. Masadan kalktığında yalpalayarak yürüyen, kendini kaybeden, ağzını bozan kişiler bir daha o masaya alınmaz.

Çilingir Sofrası ile anılan insanlar.

Çilingir sofrası dendiğinde akla hemen Atatürk gelir. Devlet erkanını her akşam kurdurduğu çilingir sofrasında ağırlar, birkaç kadehten sonra dökülmeye başlayan cümleler ile devletin gidişatını anlardı. Çalıştırdığı insanların karakterlerini o masalarda çözerdi.
Can Yücel ve Aydın Boysan Çilingir Sofralarına herkesi almayan ama aldığı insanlar ile unutulmaz muhabbetler ve anılar biriktiren nadir insanlardandı.

Çilingir sofraları sarhoş sofraları değildir, çilingir sofraları bir adabın yaşatıldığı, muhabbetin can bulduğu masalardır. Çilingir sofrasında ana konu rakı değildir, muhabbettir. Rakı sadece muhabbeti genişleten ve güzelleştiren bir objedir. O yüzden çilingir sofraları ile anılan insanları bugüne kadar sarhoş gören kimse olmamıştır. Çilingir Sofralarının sarhoş masaları olmadığını öğrendiğim gün sevdim ben Çilingir Sofrasını…

Ağzı ile değil de, götü ile içen insanların çoğaldığı, kalitenin gittikçe düştüğü bir zaman diliminde olsak da hala çilingir sofrasının adabını yaşatan çok güzel insanlar var ve hep olmalılar. Meydanın sarhoşlara kalmaması için çilingir sofrası ilelebet yaşatılmalıdır.
Yazıma Can Baba’nın bir şiiri ile son veriyorum.

Rakıyı içen kadın gülüyorsa,o gülüşün ardında en az dokuz roman, on dört tane de film repliği yatar.
Rakıyı içen kadının gülüşünde, bu dünyanın en zararsız mutluluğu vardır çünkü, büyük gülerler, büyük susarlar…
Rakı içen kadın, rakıyı çok sık içmez.
Ama rakıyı içtiği an, bil ki içme zamanı gelmiştir ve konuştuklarında net konuşurlar..
O kadınlar keyfine doyum olmayan bir akşamüstü sonrasında, bir kıyıda köşede, gece sefası gibi açarlar.
O kadınlar, afet-i devrandır…..
Ve, rakı içen kadının elleri güzeldir…
O kadınlar, senden başkasını severlerken bile seni incitmezler.
Rakı içen kadın, cihanda sulhtur: ağdalı değil, nağmeli sever.
Rakı içen kadın güzeldir, masasındakiler de…

İlgili içerikler
Kişisel GelişimYaşam

Ölüm ve Doğum -3-

Kişisel GelişimYaşam

Ölüm ve Doğum -2-

Kişisel GelişimYaşam

Ölüm ve Doğum -1-

Kişisel Gelişim

Varlığınızla Gurur Duyacak İnsanlarla Beraber Olunuz

Paylaşımlardan anında haberdar olmak istiyorsan abone ol!