Mehir, Berrin Karapınar’ın kaleminden çıkmış harika bir roman. Bu romanın değerli bir arkadaşımızın kaleminden tanıtımına bugün bloğumda yer vereceğim. Tanıtım yazısını okuyunca sanki kitabı okumuş gibi olacaksınız.
Berrin Karapınar’ın ” Mehir ” adlı romanının da sonuna geldim arkadaşlar. Seçme ve seçilme hakları 2005 verilmiş olan, çok eşliliğin doğal karşılandığı, kocalarına eş arayan, kadınların ikinci sınıf canlı varlık olarak görüldüğü Kuveyt ve İstanbul arasında geçen bu eseri ilk sayfasından sonuna kadar büyük bir merak içerisinde bir solukta okuyup çok beğendigim son derece akıcı ve sürükleyici olan bu eseri siz değerli okurların okumasını gönül rahatlığıyla tavsiye ederim arkadaşlar.
Mehir romanının konusu
Kısaca kitabın konusuna gelecek olursam Kuveytli petrol zengini ve 4 eşi olan bir babanın ve gösteriş meraklısı annesinin sözlü ve fiziksel şiddetine maruz kalan Henna ailesinin teyzesinin oğlu Borkan’ın 2. eşi olarak verilmesine uzun süre karşı çıkar. Henna kısa bir süre sonra üç eşi bulunan babası yaşında bir adam kendisine talip olunca 4. eş olmamak için teyzesi ve annesinin planladığı tuzak üzerine Borkan’ın evinde yanlız olduğunu düşünürek evine gider.
Henna evde Borkan’ın olduğunu düşünürken kapı çalınır ve ailenin üyelerini karşısında bulduğu sırada basamaklardan yarı çıplak bir şekilde Türkiye’den Kuveyt’e Borkan’ın eşi Simay’ın kardeşini bulmak için gelen polis memuru Polat iner ve ortalık karışır. Henna yaşlı adamın dördüncü eşi olmamak için Polat’la birlikte oldukları yalanını ortaya atınca şaşkına dönen Polat kendisine arkadaşı Simay’ın ya evlenmesi ya da Henna ile birlikte öldürüleceğini söylemesi üzerine mecburen 1 TL Mehir karşılığında imam nikahıyla evlenmek zorunda kalır.
Bir Şebekenin peşinde
Yanlış yer ve zamanda bi raraya gelen Polat yanında eşiyle birlikte İstanbul’a döndükten sonra Henna bir moda evinde stilist olarak çalışmaya başlar ve kısa bir süre sonra da iş arkadaşı Emel’le birlikte Paris’e Polat da gizli görevle uyuşturucu, insan ve silah kaçakçısı uluslararası bir şebekeyi çökertmek için Rusya‘ya gider. Nelerle karşılaşacağını bilmeden şebekenin peşine düşen Polat Fransa’ya gidince Henna ile yeniden yolları kesişir ve olaylar bu şekilde devam eder gider arkadaşlar.
Polat’ın peşinde olduğu uluslararası şebekeyle Henna’nın bağlantısı ne?
Henna’ın Polat’tan sakladığı sırrı ne?
İstanbul’a dönen Polat Henna’nın bir kadınla evden ayrıldığı öğrenince neler yapacak?
Polat’ın ailesinden kopmasına ve evlenmeye tövbe etmesine neden olay ne? Simay’la eşi Borkan’ın bombalı saldırıda öldüğünü öğrenen Henna ve Polat ne yapacak?
Bu soruların cevabı ile ırkçılık, ihanet, entrika, kıskançlık, yanlış anlaşılmalar, dostluk, sadakat ve aileleri tarafından dışlanmış ayakları üzerinde durmaya çalışan Henna ile her an ölümle burun buruna olan ve ailesinin ihanetine uğramış Polat’ın zorunlu evlilikleri ve daha fazlası kitapta arkadaşlar.
- Mehir; İslam hukukunda erkeğin evlenirken kadına verdiği veya vermeyi taahhüt ettiği para ya da maldır.
- Kadınları mal gibi değil insan olarak görmelisiniz. Onlar canlı, onlardan doğuyoruz, onlar bizleri büyütüyor. Saygıyı ve sevgiyi hak etmiyorlar mı ?
- Ensen kalınsa, arkanda güçlü adamlar varsa insan öldürsen bile melek oluveriyorsun.
- Aşkı yaşamış hissetmiş bir adam sadece hoşlanmayla evliliği yürütebilecek miydi? Ya ben başkasını seven bir adamı kabullenebilecek miydim?
- Allah erkekleri yarattığı gibi kadınları da yaratmıştır. Erkek üstünlüğü kadınları ezmek için gerizekalı beyinlerin uydurmalarıdır. Bu dünyada yaşama hakkımız eşittir.
- Kafesin içinden çıktığınızda değil, kafesi içinizden çıkardığınızda özgürleşirsiniz. (Mümin Sekman)
Mevlana der ki
Sevdiğinin nazını değil,
Kahrını çekmektir sevda.
Onunla bir ömür değil,
Onun için bir ömürdür sevda.
Eline el değmesi değil,
Gölgesine gölge düşmesini kıskanmaktır sevda
Yürürken dikenli yollardan darağacına,
Son dileğinde onu görebilmeyi istemektir sevda
Yani demem o ki;
Herkesin harcı değil SEVDA. Türkiye Cumhuriyetin kuruluşunda kadınlara erkeklerle eşit olmalarını sağlayan bütün özgürlükleri güvence altına alan Ulusal önderimiz ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı, rahmet ve minnetle anıyorum.
Ve son söz!
Ve son söz olarak bu güzel kitabı okuyup yorumlayan ve tanıtımını yapan değerli dostumuza tüm içtenliğimle teşekkür ediyorum. Farklı kalemlerden farklı kitap tanıtımını bloğumuzda vermeye devam edeceğiz.
Kitabın tanıtımı yapan Deniz Ulaş Erdoğan