Kitap Analizleri

Kur’an-ı Kerim Hakkında Akla Takılan Basit Sorulardan Bazıları

Kur’an-ı Kerim üzerine sayısız kitaplar yazıldı.
Yine sayısız makale kaleme alındı. Sayısız sempozyum, panel, seminer ve konferanslar tertip edildi.
Üzerinde en çok konuşulan ama hala anlaşılması en sıkıntılı kitaplardan biri.
Üzerinden 1400 küsur yıl geçmesine rağmen hala “Mukatta Harfleri” ile ilgili net bir açıklama olmamıştır.
Mukatta harfleri neden surelerin başına konulmuş ve başına konulduğu surelerin ne özelliği vardır, hala bilinmemektedir.

Kur’an-ı Kerim’de “Müteşabih ayet” kavramı vardır. Bu ayetlerde ifade edilen anlamlar “ehl-i tarafından” anlaşılabilecek ayetler olarak yorumlanır. Hem en açık şekilde indirildiği söylenmesine rağmen, bazı ayetlerinin ancak ehli tarafından bilinebilecek olması içinde barındırdığı çelişkinin göze batan en bariz noktasıdır.

Bundan önce yazmış olduğum “Müslümanların Kur’an-ı Kerim üzerindeki oyunları isimli tanıtım yazımdan sonra başka yönleri ile bu konuya devam edelim. Kur’an kitabı sıradan bir kitap değildir. 1400 yıldır milyarlarca inananı olan ve bugün dünya üzerinde yaklaşık 1.500.000 insanın inandığı bir kitap. Şimdi Kur’an ile ilgili düşüncelerimin ikinci bölümünü anlatmaya başlayayım.

Müteşabih Ayet kavramının yarattığı çelişkiler

Müteşabih ayet kavramına geçmeden önce şunu ifade etmek isterim. Kur’anda bazı ayetler o günün şartlarında üstü örtülü indirilmiş olabilir. (Vakti geldiğinde açığa çıkmak şartıyla) Bazı bilgiler zamanı oluşmadığı için açıklanmamış olabilir, bunları anlamak ve hatta hak vermek gerekir ancak her hangi bir dile çevrildiğinde herkesin aynı şeyleri anladığı ayetler arasındaki çelişkiyi ortaya koymakta bu kitaba inanmayanların hakkı olacaktır. Aslında bir kitabı yukarı bu düşünce çeker. Çelişkileri ortaya çıktıkça çelişkiieri aklın, mantığın ve zamanın şartlarına göre ortadan kaldırılan kitap hakikat olabilir.

Beklenen bu olması gerekirken, Kur’an-ı Kerim üzerinde inançsal değil, bilimsel eleştiri yapmak isteyen insanların karşısına hep müteşabih ayet kavramı dikilmiştir. Aşağıda vereceğim bazı çelişkili, birbiri ile ters düşen ayetler söz konusu edildiğinde “Bunların arka planında “bilinmeyen” müteşabih anlamlar vardır” denilerek konunun içeriğine girilmesine set çekilmiş olur. Oysa bahsi geçen ayetlerde müteşabih diyebileceğimiz bir anlam söz konusu değildir. Bu ayetleri okuyan herkes bu ayette ne anlatıldığını net olarak algılayabilir.

Birkaç örnek


 Nerede olursaniz olun, sağlam kaleler içinde bulunsanız bile, ölüm size yetişecektir. Onlara bir iyilik gelirse: “Bu Allah’tandır” derler, bir kötülüğe uğrarlarsa “Bu, senin tarafındandır” derler. De ki: “Hepsi Allah’tandır”. Bunlara ne oluyor ki, hiçbir sözü anlamaya yanaşmıyorlar?Nisa Suresi 78. Ayet.

Şimdi çelişen ayeti buraya koyalım.

Sana ne iyilik gelirse Allah’tandır, sana ne kötülük dokunursa kendindendir. Seni insanlara peygamber gönderdik, şahid olarak Allah yeter. Nisa Suresi 79. Ayet

Peşpeşe gelen bu iki ayette aslında müteşabih olan hiçbir şey yoktur. Kur’an ile uğraşan ve ekmeğini buradan yiyen insanların yapması gereken kapatmak değil, neden bu çelişkinin olduğunu ortaya koymaktan geçer.

Bir başka örnek:

Allah’dan başkasına kulluk etmeyin. Ben size O’nun tarafından müjde vermek ve uyarmak için gönderilmiş gerçek bir peygamberim. Hud Suresi Ayet 2
Hakkında ayrılığa düştüğünüz herhangi bir şeyin hükmü Allah’a aittir. İşte bu, Rabbim Allah’tır. Yalnız O’na tevekkül ettim ve ancak O’na yöneliyorum.Şura Suresi Ayet 10
Allah ile beraber başka bir tanrı edinmeyin. Zira ben size O’nun tarafından gönderilmiş açık bir uyarıcıyım. Zariyat Suresi 51

Allah’tan başka bir hakem mi arayayım ki size, her muhtaç olduğunuz şeyi bildirip açıklayan kitabı, o indirmiştir. Kendilerine kitap verilenler de bilirler ki o, senin Rabbin tarafından gerçek olarak indirilmiş bir kitaptır; artık şüphe edenlerden olma. En’am Suresi 114. Ayet

Bu ayetlerde kullanılan söylem Allah’ın ağzından değil, direk peygamberin ağzından nakledilmiştir. Muhataplarla Allah değil, peygamber konuşmaktadır. Arada ne Allah, ne Cebrail ne de başka biri vardır. Cümle tamamen peygamberin sözleridir. Bu ayetler neden böyle inmiştir, sebebi nedir ve nasıl açıklanabilir?

Hicret ve Kur’an

Hicret ve Kur’an-ı Kerim birbiri ile çok bağlantılıdır. Hz. Muhammed’in derilerin ve kemiklerin üzerine yazdırdığı ve yaklaşık bitmiş olan 80 küsür sureyi barındıran bu materyaller Mekke’den Medine’ye hicret esnasında nasıl taşınmıştır. Bu kadar riskli bir yolculukta vahiy yolu ile gelen ayetler hangi güvenli yolculuk neticesinde Mekke’den Medine’ye geçirilmiştir. Hiçbir Siyer kaynağında ve tarihi metinde buna ait bir bilgi mevcut değildir.

Mekke döneminde iman, kardeşlik, sevgi, merhamet gibi insani özelliklere vurgu yapan bir kitabın, Medine döneminde söylemlerinin değişmesinin ana nedeni nedir?
“Sizin dininiz size, benim dinim bana” diyen bir peygamber, Medine şehrine yerleştiğinde dinin karşısında duranlara karşı neden şiddetli, ayetlerle gelmiştir. Yani Allah Kur’an-ı benimsemeyenlere karşı neden cephe alma ihtiyacı hissetmiştir.

Kendi yarattığı sıradan bir insan olan Ebu Leheb’e beddua edecek kadar, karşı tarafta olanlara savaş, tehdit ve ölüm savuracak kadar neden söylem değişikliğine gitmiştir. Merhametli olan Allah, neden birden gazap yüzünü ortaya çıkarmıştır.

Ebu Bekir ve Kur’an

Ebu Bekir ve Kur’an- Kerim birbiri ile çok bağlantılıdır.
Hz. Ebu Bekir, Hz. Muhammed’in 114 Sure ve yuvarlak hesap 6666 ayetten oluşan deri ve kemiklere yazılmış olan materyalleri neden kitap haline getirmiştir? Hz. Muhammed’in yapmadığını neden Ebu Bekir yapma ihtiyacı duymuştur? Aynı Ebu Bekir daha Hz. Muhammed’in bedeni soğumadan dışarıya çıkıp insanları ikna edici bir konuşma yaparak biat almaya başlamıştır?

Derilerin ve kemiklerin üzerine yazılmış olan ayetler Ebu Bekir tarafından neden muhafaza edilememiş ve Müslümanlar tarafından bu zamana kadar bu orijinal metinler ulaştırılamamıştır. Bu aslında Müslümanların daha da önemlisi Sahabe’nin Hz. Muhammed’in emanetine yaptıkları en büyük ihanet değil midir?

Orijinal metinleri saklanamamış Kur’an-ı Kerim hakkında şüphelerin ortaya çıkacağı ve bunun sorgulanacağı düşünülmemiştir? Yoksa bu şüphelerin oluşması istenmiş ve orijinal metinler ortadan mı kaldırılmıştır?
Buna kendi kitabına Müslümanların ihaneti diyebilir miyiz?

Ve son söz!

Ve son söz olarak başka bir yazıda buluşmak üzere konuyu şöyle kapatalım. Bu konularda sayfalarca soru sorabilirim. Ben gündelik olarak yazmış olduğum yazılarda, makalelerde ve sohbetlerde çok basit cümlelerle kullanırım. Bilimsel bir dil ve anlaşılamayacak kelimelerden uzak dururum. Aslında benim yapmak istediğim şudur?
Bir konu üzerinde şüphe uyandırmak değil, bir konu üzerinde merak uyandırıp onun hakkında insanların araştırma yapmasını harekete geçmesini sağlamaktır.

Kur’an-ı Kerim en çok okunan, hakkında en çok yazı ve kitap yazılan ancak müfessirlerin ve mealcilerin ilgi alanına girmekten öteye gidememiştir. Herkesin hakkında konuştuğu ama sokaktaki adamının ilgisini bu kitabın üzerine çekmekten korktuğu bir durum yaşamaktayız. Oysa bu kitap ona inanan herkesin kitabı ise bu kitabı herkes algı kapasitesine ve bilinç düzeyine göre anlamalıdır.

Herkesin bilmeden ahkam kestiği ve üzerinden kazançlar sağladığı, insanların bu kitap sayesinde ünvanlar kazandığını düşündüğümüzde gözden kaçırılan bir noktanın olduğunu anlamak gerekir. Kur’an-ı Kerim’i herkesin kitabı yapacak ve onu herkesin masasının üzerine koşulsuz koyacaksınız.
Bunu yaptıktan sonra insanların inanıp inanma noktasındaki tasarruflarını değerlendireceksiniz. Müslüman ilim adamları Kur’an-ı Kerim üzerinde oluşan çelişkileri ve şüpheleri yok etmek için olmalıdır. Hem onun üzerinden ekmek yiyip, unvan kazanıp hem de müteşabih kavramının ardına sığınmak en büyük açmaz ve hatta ihanettir.

Kur’an konuşulan ve konuşulmaya devam edecek bir kitaptır.
Üzerindeki sis perdesinin kalkması objektif bakış açısına bağlıdır.
Bu bakış açısını ne yazık ki daha İslam dünyasında göremiyorum.















İlgili içerikler
Kitap AnalizleriSanat

Allah'ı Arayan İmam Kitabının Analizini Özgür Köktürk yaptı.

Kitap Analizleri

Rahibe ; Denis Diderot'un Kaleminden Bir Başyapıt

Kitap Analizleri

Soykırım Bir İnsanlık Utancının Kaleme Alınmış Acı Hikayesi

Kitap Analizleri

Uğultulu Tepeler Emily Bronte'nin Kaleminden Harika Bir Kitap

Paylaşımlardan anında haberdar olmak istiyorsan abone ol!