Kişisel GelişimYaşam

NEDEN YAZIYORUM !

Yazmak aslında muhteşem bir şey. Kelimelere can vermek ve o kelimeler vasıtası ile anlattıklarınızın diğer insanlar tarafından anlaşıldığını hissetmek çok güzel bir duygu.

Biz gazeteci yılda köşesinde 300 ile 350 adet yazı yazar.
Yazdığı bütün yazılar onun gözlemleridir ve yazdığı konuda sahip olduğu doğrulardır.
Gazetecinin yazdığı her konunun uzmanı olması gerekmiyor.
Sadece doğru haber aktarması gerekiyor.

Benim de gerek blog’umda ve gerekse burada aktardığım konular tamamıyla bu açıdan yazılmış yazılardır.
Ben hiçbir şeyin uzmanı değilim. Hayatı iyi gözlemlemeye çalışıyorum ve gözlemlediklerimi yazıyorum.
Yani o andaki doğrumu aktarıyorum. Hayatımda sürekliliği olan tek bir doğrum yok.
Bugün sahip olduklarım bugünün doğrusudur.
Yarın daha mükemmeli ile karşılaşırsam bugünkü doğrumdan kimin ne dediğine bakmadan vazgeçeceğimden emin olabilirsiniz.
Bazen yazdığım değişik konularla ilgili yazılardan sonra “çok bilmiş” etiketini yapıştırıyor değerli arkadaşlarım.
Beni ben yapan çok bildiklerim değil, bugün bildiklerim ve bugün bildiklerimin en doğru olanını yaşamaya çalışmaktır.
Uzman olduğum tek bir konu yok.
Sadece yaşamayı seviyorum ve yaşamın içinde karşılaştığım sorunlarda dahil hepsine en doğru çözümleri bulmaya çalışıyorum ve netice aldıklarımı paylaşıyorum. Paylaştığım her şey benim doğrumdur ve kimseyi bağlamaz.
Sadece okuyan ve aynı sorunları yaşayan veya aynı yoldan geçen kardeşlerime “sıkma canını, bunu da halledebilirsin, ben hallettim” demek içindir.
Sanırım burada takip edilmemde en önemli etken budur.
Ben kimseye doğrularımı şırınga etmiyorum.

Herkesin doğrusunun aynı şey bile olsa farklı olduğunu biliyorum.
Bir sirkte ip cambazlığı yapan bir emekçi kardeşim için ip ekmek parası ve hayatı demektir.
Benim için ise eşimin balkona astığı çamaşırları tutmaktan başka bir anlam ifade etmez.
İp aynı iptir ama anlattığı şeyler herkes için farklıdır. Benim yazılarımı bu gözle okuduğunuzda her konuda ahkam kesen bir adam değil, gözlemlerini ve bugünkü doğrularını paylaşan bir insan görürsünüz. Ben buradaki yazılarımı reel hayatta bir kafede, bir lokantada, bir sokakta dostlarımla yaptığım muhabbet gibi görüyorum. Hepsi bu.

İlgili içerikler
Kişisel GelişimYaşam

Ölüm ve Doğum -3-

Kişisel GelişimYaşam

Ölüm ve Doğum -2-

Kişisel GelişimYaşam

Ölüm ve Doğum -1-

DünyaYaşam

Ruhumuzun Sesi mi, Zihnimizin Sesi mi?

Paylaşımlardan anında haberdar olmak istiyorsan abone ol!