Kişisel GelişimYaşam

Aile Dizimi Üzerine

Yaşadığım hayat bana şunu öğretti. Bu ülkede her şey o kadar çabuk tüketiliyor ki, bunun altında yatan ana nedenin öğrenilen her şeyin kazanca çevirme içgüdüsü olduğunu düşünüyorum.  
“Aile dizimi” de bunlar bir tanesi ne yazık ki!  
Doğru yapıldığında gerçekten insan hayatına hatta geçmişten gelen karmalarımıza ışık tutan bu öğretiyi sizlere anlatmaya çalışacağım.  
 
Netflix’te “Zeytin Ağacı” diye bir dizi başladı ve bu dizi ile beraber Türkiye’de birden gündem “Aile Dizimi” oldu. Tam bu sıralarda elimde Mark Wollyn’in yazdığı “Seninle Başlamadı” isimli kitap vardı. Ben bu kitabı okumadım adeta ders çalışır gibi çalıştım. Bu kitap beni etap etap kendi hayatımla yüzleştirmiş ve duygusal kırılmalarımı, korkularımı, karmalarımı; kısaca sakladığım beni ortaya çıkarmıştı.  
Seninle Başlamadı kitabı aile dizimini anlatan bir kitap olmasa da mantık olarak aynı konulara değiniyor ve aynı konular üzerinde çalışıyordu. Aile dizimi konusunda elle tutulur bir veri elde edebilmem için bunun mantığını çözmem gerekiyordu ve tabi ki bunun içinde “Aile dizimi” seansına katılmam gerektiğini biliyordum.  
 
Ben hayatın önüme tesadüf gibi duran şeyleri karşıma çıkarmasını çok önemserim. Bu yüzden tesadüf gibi karşıma çıkan kişi ve olaylara daha çok dikkat ederim. İşte böyle bir olayı “Aile dizimi” için yaşadım. Ankara’ya yapmış olduğum bir yolculukta “Aile dizimini” Türkiye’de yapan ilk iki kişiden biri olan, Spiritüelizm, Psikolojik Danışmanlık, Aile Dizimi koçluğu ve Bio Enerji eğitimini Almanya’da almış Haydar Ersöz’ün seansı olduğunu öğrendim ve katılmaya karar verdim. Beklenen gün geldiğinde olabildiğince yalın ve şartlanmışlıktan uzak bir zihin ile orada olmam gerektiğinin farkındaydım.  

Yaklaşık 20 kişinin olduğu salonda 6 adet aile dizimi açılacaktı ve ben bu altı açılım ile işin mantığını çözebileceğimi düşünüyordum. Aile dizimi şu şekilde başlıyor.  
1- Sizi temsil etmesi için katılımcılardan rastgele birisini seçiyorsunuz ve “Sen Bensin” diyorsunuz. Kişinin kendisi ile ilgili konularda duygularını daha çok öne çıkarma olasılığı olduğu için bunun doğru bir şey olduğunu düşündüm. Kişiyi temsil eden kişinin de duygularını sorulan sorulara katma olasılığı olsa da bunun kişinin kendisi kadar yoğun olamayacağı bir gerçek.  
2- Sonra Aile Dizimini hangi konuda açtırıyorsanız (Bunu açıklamak zorunda değilsiniz) konuyu temsil edecek bir kişi daha seçiyorsunuz ve yerinize geçip o andan itibaren tamamen gözlemci konumunda dizilimi seyrediyorsunuz. Temsili kişi ve konu seçildikten sonra kısa bir süre birbirlerine olan hislerini fark edebilmek için bekleyişe geçiyorlar.  
3- Aile dizimini yöneten kişi ortamda bulunan insanları tek tek yerlerinden kaldırarak konuyu ya da kişiyi temsil edenlerin arkasına getirip elleri ile temas ettiriyor ve bu kişi ne için orada olduğunu bilmiyor ta ki dizimi yöneten kişi açıklayana kadar. Şu soru soruluyor? “Ne hissediyorsun?” Ayağa kalkan kişi konu ya da kişi hakkında ne hissettiğini anlatmaya başlıyor.  
Burada dikkatimi çeken en önemli şey şu oldu. Birbirlerini tanımamasına ve hangi sıfatla o kişi ile temas kurduğunu bilmemesine rağmen ağlamak, gülmek, kahkaha atmak, hüzünlenmek ve öfkelenmek gibi birçok duygunun gerçekmiş gibi ortaya çıktığını gözlemledim. Daha sonra o kişinin annesi, babası, kardeşi, eşi ya da çocuğu olarak orada bulunduğunu öğrendiğinde sorunun ipuçları ortaya çıkan duygu ya da konuşma ile yavaş yavaş sonuç yakalanmaya başlıyor.  
4- Konunun ne olduğu bilinmemesine rağmen olayın muhataplarını temsilen alana alınan kişiler ile konu ortaya çıkıyor. Bu konunun hangi kuşakta başladığı ve nereye kadar devam ettiği ve sorunun ne olduğu ile ilgili tespitler yapılıyor. Yapılan altı adet aile diziminde konulara isabet oranının kişilerin söylemlerine bakıldığında çok yüksek olduğunu fark ettim.  
5- Yapmış olduğum gözlemlerde çocuk düşürmenin, kürtajın, insan öldürmenin; kısaca insan hayatının yaşanmasına engel olunan karmaların çok uzun kuşaklar boyunca sürdüğü Aile diziminde elde ettiğim sonuçlardı  
6- Aile dizimini yöneten kişinin dizim sırasında insanların duygularını yönetme konusunda tarafsızlığı çok önemli. Sonuç odaklı değil, konu odaklı gidildiğinde başarı oranı artıyordu. Katıldığım dizilimde yöneten kişinin bu konuda çok titiz davrandığını belirtmeden geçemeyeceğim. 
 
Bu tecrübelerden sonra anladım ki, Aile diziminin güzel yönetildiğinde insan hayatında gizli kalmış, açığa çıkmamış ya da açığa çıkmasına korktuğumuz konularla ilgili faydalarının olduğu inkar edilemez. Dizilime katılan insanları rahatlattığını, insanların ifadeleri ile üzerlerinden çok ağır bir yükün kalktığını ifade etmelerinden anlamak mümkün.  
Altını çizerek ifade etmeliyim ki; Aile diziminde en önemli konunun dizilimi açan kişi olduğu gerçeğidir. Spiritüel bilgisi, Tarih bilgisi, karma bilgisi, Psikoloji bilgisinin olmazsa olmaz olduğunu aksi takdirde ortaya çıkan sonucun hayal kırıklığı ile sonuçlanma olasılığının kuvvetli olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim.  
 
At izinin it izine karıştığı Spiritüel dünyada gerçekten işinin ehli kişileri bulup yaptırabilirseniz Aile Diziminin yaşamımızın önemli bir bölümüne ışık tutma konusunda önemli çözümler sunduğunu belirtebilirim. Herkesin aradığını bulduğu ve kendini tanıma yolunda doğru insan ve doğru bilgilerle karşılaşmasını temenni ediyorum.  
 
 

İlgili içerikler
DünyaYaşam

Ruhumuzun Sesi mi, Zihnimizin Sesi mi?

Kişisel Gelişim

Varlığınızla Gurur Duyacak İnsanlarla Beraber Olunuz

GündemYaşam

Gaflet, Dalalet ve Hatta Hıyanet İçinde Olanlar

Yaşam

Bu Gece Musa Özdağ Hocam Düştü Aklıma

Paylaşımlardan anında haberdar olmak istiyorsan abone ol!