Kişisel GelişimYaşam

Ölüm ve Doğum -3-

Ölüm bir yok oluş, bir toprak oluş, bir bitiş mi acaba?
Ya da din kitaplarında anlatıldığı gibi uzun bir kabir hayatından sonra mahşer denilen mekânda hesaba çekilip sonsuza kadar ateşte yanmak veya sonsuza kadar cennet denilen hayalleri süsleyen mekânda zevk sefa içinde hurilerle eğlenmek mi?

Kimine göre Tanrı’ya kavuşma gecesi, kimine göre akla bile getirilmemesi gereken korkunç bir şey mi?
Gözlerini kapattığın dünyaya sonsuza kadar elveda deyiş veya emek verdiğin her şeyi bir saniyede elinden yitirip gözü açık ötelere doğru gitmek mi?

Yaşamı algılama kapasitenize göre bunların hepsi ölüm.
Bir başka yüzü daha var ki ölümün akıllara pek gelmeyen, belki de Tanrı’nın insanoğlunun idrak kapasitesini artırana kadar sakladığı, üzerine sis perdesi çektiği ve idrak edildiğinde bambaşka bir çehreye bürünen bir varoluş hikâyesi mi?

Ne tarafından bakarsanız bakın ölüm bir gerçek ve bu gerçeği yaşamayacak tek bir canlı türü mevcut değil kainatta.

Giydiğin elbise kirlenmiştir ve giyecek tarafı kalmamıştır. Yeniden daha güzeli daha kalitelisi olsa da giysem demeye başladığın zamanlarda kapını çalan bir misafirdir ölü, bilirsin ki, daha önce üzerindeki giysiyi aldığın mağazanın sahibi kapıdan içeri girdiğinde yine seni güler yüzle karşılayacaktır.

Elbiseni seçecek ve bu elbiseyi gönül rızasıyla giyecek ve sevgiyle kabulleneceksindir. Mağazanın yolunu çok iyi hatırlarsın, çünkü daha önceden birkaç defa buraya gelmiş, büyük bir arzuyla en beğendiğin elbiseyi almışsındır.
Her mağazadan çıkışında mağazanın sahibi eline yaşam tuvalini tutuşturmuş, boyaları, fırçaları, kalemleri ve resim kâğıtlarını sana hediye etmiştir. O seni çok sevmektedir ve sende hep kendini görmektedir, her defasında senden muhteşem yaşam resimleri çizmeni beklemiştir, sende taptaze umutlarla ve hayallerle buna söz vermişsindir. O da her seferinde seni yolcu etmiş bir daha ki gelişine kadar seni güler yüzle uğurlamıştır. En güzel resimleri çizesin, emek verip en muhteşem ve göz kamaştırıcı renklerle bezediğin yaşam resmini gururla ona sunasın diye.
Bitti zannettiğin şans yeniden sana verilmiş, doğmayacak zannettiğin güneş yeniden doğmuş, görmeyeceğim zannettiğin gökyüzü yeniden sana hediye edilmiştir.
Her şey sana tanıdık gelir, her şeyden kendinde izler bulursun ama hatırlayamazsın.

Adeta her köşeye kokun sinmiştir, burun deliklerin onları her defasında hisseder ama buna bir anlam veremezsin.
Belki de eskisi gibi bakamadığındandır tüm bu hissettiklerin…

Daha gelişmiş, daha değişmiş ve daha mükemmelleştiğindendir tüm bunlar.
Yürüdüğün yollarda ayak izlerin vardır göremezsin, oturduğun koltukta gözyaşın vardır.
Gülü kokladığında bir şeyler anımsarsın ama ne gül eski güldür ne de sen eski sen.
İçindeki tazelenmiş büyük umutlar ve hayallerle yeniden yaşam resmini çizmeye başlarsın, yapabildiğinin en mükemmelini yapmaya çalışırsın, aslında tuval tanıdık, fırça tanıdık boya tanıdıktır. Yabancılık çekmezsin. Daha önceden bunların aynını tekrar kullandığını adeta hatırlıyorsundur.

Sevgi algıların temizlenmiş, hedeflerin belirlenmiş, yürümen gereken yolun menzili tayin edilmiştir. Sana kalan bunları teker teker gerçekleştirmektir, bu uzun yolculuğu en güzel şekilde bitirecek bütün yetenekler sana verilmiştir. Sana onları en mükemmel şekilde kullanıp, mükemmel bir yaşam resmi çizmek kalmıştır. Bu resmi tamamladığında sana bunları hediye eden kudret gururla seni seyredecektir.

Bu yaşamak için yeterli bir gururdur, bir gün yaptıklarının Tanrı tarafından imzalanacağını bilmek.
Ruhundan bir parça olduğun Tanrı tarafından onaylanmak, yaptıklarının onun tarafından kabul görmesi ve sevinçle başardın diyerek seni bekliyor olması.
İşte yaşam ve yaşamın içindeki her türlü zorluk bunun yanında bir hiç kalacaktır.

Ölüm; yaşam kurgusunda bir dönüm noktası.
Kimilerine göre bir son, kimilerine göre yepyeni bir başlangıç.
Ölümle her şeyin son olduğuna inananların, sonsuz olandan gelip, sonsuzluğu keşfedene kadar deneyimleyeceği bir öğreti.

İlgili içerikler
Yaşam

Türkiye Cumhuriyeti İlelebet Payidar Kalacaktır

Kişisel GelişimYaşam

Ölüm ve Doğum -2-

Kişisel GelişimYaşam

Ölüm ve Doğum -1-

DünyaYaşam

Ruhumuzun Sesi mi, Zihnimizin Sesi mi?

Paylaşımlardan anında haberdar olmak istiyorsan abone ol!