Site icon Mehmet Tekeci

Kadınlar; Bir Erkek Gözü İle Kadınlara Bakış Açısının İlginç Anlatımı

Kadınlar kitabı okuması hem kolay hem de zor olan kitaplardan..
Ruh halinize göre değişkenlik gösteren bir kitap.
Bana göre çok cesurca yazılmış ve bir erkek gözüyle kadınların çok güzel bir anaqlizi.
Derin depresyon duyguları yaşayan ama bunun farkında olmayan erkeklerin acılarını nasıl kadınlarda dindirdiklerini anlatıyor.

Erkekler farkında değil ama kadınlar erkekler için bir ilaç ve erkekler ne yazık ki bu ilacı çok çabuk tüketiyorlar. Kimine göre yazar bu kitabında kadınları anladığını zannediyor ama aslında hiç de anladığı bir şey yok. Kimilerine göre çok muhteşem anlatımı ve tahlilleri olan bir kitap. Ben bu kitabı çok cesurca buldum ve okunması gerektiğine inanıyorum.

Beni yanıltmayan en önemli verilerden biri de Bukowski’nin bu kitabının çok okunan, incelenen ve üzerinde en çok tartışılan bir kitap olması. Şimdi kitabın tanıtımına geçmeden önce ünlü yazarımızı tanıyalım.

Charles Bukowski kimdir?

Charles Bukowski Polonya kökenli asker bir baba, Alman kökenli bir annenin çocuğu olarak dünyaya gelir.16 Ağustos 1920 tarihinde Andernach Almanya’da doğdu. Almanya’da başlayan karışıklık nedeni ile 2 yaşındayken ailesi ile birlikte Los Angeles’a taşındı. 1929 krizi sonrasında işsiz kalan ve geçim sıkıntısı çeken babasından uzun yıllar boyunca şiddet gören yazar dağınık bir yaşam sürer.Paraya ve kurallara hiç uymayı sevmeyen yazar çizgi dışı bir hayat yaşar.

Los Angeles Lisesinden mezun olduktan sonra Los Angeles Üniversitesinde okur. Üniversite de edebiyat, gazetecilik ve sanat dersleri alır. 2 yıl sonra okulu bırakır. Aykırı yaşamından dolayı çok erken yaşlarda alkol ile tanışır.

Yazmayı merakı gittikçe artar ve durmadan yazar. Yazdıkları bir gün babasının eline geçer ve babası bunların tamamını imha eder. Bunun üzerine evden ayrılır, yaşadığı hayal kırıklıkları yüzünden neredeyse 10 yıl boyunca yazmaya ara verir. Bu sırada A.B.D.`yi gezerek, çeşitli işlerde çalışarak ve ucuz pansiyonlarda konaklayarak geçirir. 1955`te ölümün ucundan döndüğü alkol komasından dolayı hastaneye kaldırılır.

Taburcu olduktan sonra da bir daktilo satın alır ve şiir yazmaya başlar. Onlarca eseri çıkar ve yazdıkları çok okunmaya başlar. Pulp romanını henüz bitirdikten sonra 9 Mart 1994’te 74 yaşındayken omurilikten yayılan lösemi sebebiyle San Pedɾo, Кalifoɾnia’da ölmüştür.

Kadınlar Romanının konusu ve anlatımı

Kadınlar romanı gerçekten ilginç bir kitap. Ruh halinize göre çok kolay okuyabileceğiz ya da okumayıp kaldırıp atabileceğiniz bir kitap. Aynı zamanda kadın- erkek ilişkilerine bakış açınızda kitabı okumanızı kolaylaştıracak ya da zorlaştıracak etkenlerden bir tanesi.

Kadınlar romanı Bukowski’nin hayatına giren, unutamadığı, beraber yaşadığı ve onu etkileyen kadınlarla yaşadığı ilişkileri anlatan bir kitap. İtiraf etmeliyim ki çok cesurca yazılmış bir kitap. Çünkü kitabında yaşadığı cinsel ilişkileri de açık açık yazan Browski’nın bu kitabı o yüzden üzerinde en çok konuşulan ve tartışılan bir kitap olmuştur.

Romanımızın kahramanı Henry Chinaski’
Yazar yaşadıklarını bu karakter üzerinden anlatmaktadır.
Roman kısa kısa anlatımlardan oluşmaktadır ve kitabın içinde bol diyolog tercih edilmiştir.
Howard Sounes yazar ve kitap hakkında şöyle demiştir. Yazarın kız arkadaşlarından çoğunun onun kitaplarına malzeme olduklarından haberi olduğunu sanmıyorum. Seks hayatlarını anlatırken onlardan izin almadığı da belliydi. Linda  ile evlenmeden önce hayatına giren kadınlar 1978 yılında “Kadınlar” kitabı çıktığında bu durumdan rahatsız oldular. Kadınlar romanın  Bkowski’nin diğer kitaplarından fazla satmasının da bunda önemli bir yeri vardı.

Kitabı okumayı başarırsanız –ki bana göre okumalısınız- içinde çok kaliteli bir mizah içerdiğini de göreceksiniz. Romanın kahramanı Henry Chinaski kitabı okuyan okuyucuya kahkaha attıracak kadar komik ve heyecanlı bir dil kullanır.
Kitap sadece yazarın kadınlarla ilişkilerini ve yatak sahnelerini içermez. Aynı zamanda kitapta ciddi bir eleştiriye de şahit olursunuz.  

Yazar hayatına giren kadınları anlattığı için yazmış olduğu bu esere aynı zamanda otobiyografi de diyebiliriz. Yine romanda derin depresyon ve alkol konuları karşınıza çıkacak.
Kitap eleştirmenlerine göre erkek gözü ile kadınların anlatıldığı en önemli edebiyat eserleri arasındadır.

Yapaylıktan uzak olduğu gibi ve tüm samimiyetiyle kadınlarla yaşadıklarını ortaya koymuştur. Kitabı okuduğunuzda yazarın kadınları, kadınlardan daha çok tanıdığını düşünüyor olabilirsiniz. Kitabın içinden bazı alıntılar yaparak size kitabı biraz daha tanıtıp bu inceleme yazısını sonlandırmak istiyorum.

Kitaptan Alıntılar

Sizler için seçtiğimn kitaptan alıntılar
– Ne kadar çok nehir aşarsan o kadar çok şey öğrenirdin nehir hakkında – deli gibi akan suya ya da gizli taşlara yenik düşmediğini varsayarak. Azgın akar bazen o nehirler”

–  İçmemin sorunu bu diye geçirdim içimden kendime bir içki koyarken. Kötü bir şey olduğunda unutmak için içiyordum; iyi bir şey olduğunda kutlamak için içiyordum; hiçbir şey olmazsa bir şeyler olsun diye içiyordum.

– Acı gelir, güm ve ortadadır, üzerine oturur. Gerçektir. Ve başkalarına bir ahmak gibi görünürsünüz. Birden bire aklınızı yitirmişsiniz gibi. Neler hissettiğinizi anlayan, nasıl yardım edebileceğini bilen birini bulmaktır tek ilaç.

Ve son söz!

Ve son söz olarak okumadıysanız okuyacağınız kitap listenize eklemenizi isterim. Bana göre hiç yabana atılmayacak çok güzel tahliller, ilgin mizah ve bakış açısı içeriyor.





Exit mobile version