Eğer gerçek bir islam varsa bunu Müslüman kimliği taşıyan insanlar göstermek durumundadır.
Aksi takdirde gerçek islam onların boynuna idam ilmeği olarak geçecektir.
İnanç sistemleri mucizeler üzerinden anlatılamaz.
Din hayatı düzenliyorsa, hayatın içinden reel verilerle örneklendirilerek insanları ikna edebilirsiniz.
Hz. peygamber “ay’ı ikiye böldü”, “miraca çıktı”, ” müslüman öldüğünde melekler ona çok iyi davranacak ve o kısa bir sorgudan sonra cennete gidecektir” gibi metafizik olaydan daha çok hayatın içinden örneklemeler yaptığınızda ikna edici olursunuz
Örneğin;
Müslümanlar namaz kılar ve namaz müslümanı kötülükten alıkoyar dersiniz. Örnek
olarakta sokakta camiden çıkan müslümanları gösterirsiniz. Kişi bakar,
gerçekten bu toplumda yalan yok, hırsızlık yok, riya yok, adam kayırma yok. O
zaman der ki, “EVET NAMAZ GERÇEKTEN İNSANLARI KÖTÜLÜKTEN
ALIKOYUYORMUŞ” kararını verir. Senin kıçını yırtmana gerek kalmaz. Sokakta
yaşanan din her şeyi anlatır.
Ancak milyonlarca insan namaz kılarken, camilerin önündeki çay ocağında
insanlar sabahtan akşama kadar dedikodu yapıyorsa, sokaktan gelip geçenleri
çekiştiriyorsa, hastahanede, postahanede, bankada insanlar en asgari medeniyet
ölçüsü olan sırasını beklememek için yüzlerce haksızlığa başvuruyorsa o zaman
dinin hayata dönük reel yönünü anlatamazsın. Kaçacağın tek delik gerçek İslam
bu değil sözüdür.
Örneğin;
Müslüman zekat verir ve infak eder. Bu sayede müslüman ülkelerde aç ve fakir
kimse yok dersin. Yaşadığın ülkenin insan profilini örnek olarak gösterirsin.
Ülkede her insanın bu sosyal paylaşımdan dolayı gelecek kaygısı yaşamadan
yaşadığını gösterirsin. Ülkede bırak açlığı açlık sınırında insan olmadığını
reel gerçekler üzerinden anlatırsın. Ancak sokaklarında çöp toplayan çocukları,
her cami önünde onlarca dilenciyi, sokakta yaşayan evsiz ve ailesiz çocukları
gördüğünde buna rağmen milyonlarca lira harcanarak saltanat iftar sofraları
kurulduğunu o kişi şahit olduğunda, o kişiye dinin hayatın içindeki yüzünü
anlatamazsın. Kaçacağın tek delik, gerçek islam bu değil sözü olacaktır.
Örneğin;
Sen Hz. Peygamberin koskoca bir devleti yönetirken makamı olmadığını, sarayı
olmadığını, koruması olmadığını ve mal varlığını bir günden fazla üzerinde
bulundurmadığını ve bunun dinin bir gereği olduğunu anlatırsın. Adam bakar ki
gerçekten ülke, halkı ile eşit oranda yaşam standartlarına uyan kişiler
tarafından yönetiliyor o zaman der ki Evet gerçekten din bu ülkede söylendiği
gibi yaşanıyor.
Ancak sen peygamberinden örnekler verip, Hz. Ömer’in kırk yamalı cübbesini ballandıra ballandıra anlatırken ortada kaç odası olduğunu daha kimsenin bilmediği ve kaç para harcandığı tahmini hesaplar ile yapılabilen bir saraydan yönetiliyorsan ve sen bu saraydan seni yöneten zihniyeti alkışlıyorsan, seni yönetenler Karun gibi zenginleşirken sen banka kredisi ile yaşamını devam ettirmeye çalışıyorsan dinin reel hayat içinde uygulanabilirliğine kimseyi ikna edemezsin. Kısaca kaçacağın tek delik, gerçek islam bu değil sözü olacaktır..
Gerçek islam bu değilse bunun gerçeğini yaşayan insanlar nerede yaşıyor?
Uzayda mı, yoksa başka bir boyutta mı?
Sadece kitaplarda yazan gerçek İslam’ın insana ne faydası dokunacaktır.
Ben Müslümanım diye kendilerini ahirzamanın en şanslı insanı olarak görenler gerçek islamı neden yaşamazlar da, sadece sözüne sığınırlar.
Eğer gerçek bir islam varsa bunu Müslüman kimliği taşıyan insanlar göstermek durumundadır.
Aksi takdirde gerçek islam onların boynuna idam ilmeği olarak geçecektir.
Gerçek islam o zaman senin yaşamanı bekliyor. Kuru gürültüyle savunarak fedailik yapmanı değil.