Kişisel gelişim ve değişim kadrajınıza bir girdi mi değişebileceğinize olan inancınız ve gelişmek için potansiyelinizin olduğunu görmeye başlarsınız. Aksi takdirde kişisel olarak gelişmekten ve değişmekten daha çok, dolap beygiri gibi kendi ekseninizin etrafında dönerek zaman kaybetmeye başlarsınız. İnsan sürekli arayış içindedir. Bu arayışı aslında onu hayatın içinde dinamik tutar.
Her konuda oldu gibi kişisel gelişim konusunda da köşe başlarını tutmuş fırsatçıların olduğundan haberdar olmanızı isterim ve yıllardır spiritüel dünyada ve yaşam koçluğu adı altında insanlarımızın nasıl sömürüldüklerini her fırsatta anlatmaya çalışıyorum.
Önce kendimizi tanımaya başlayalım.
Gelişim ve Değişime inandığınız andan itibaren sürekli yeniliklere açık olacaksınız. Bir labirenttin içinde kaybolmak yerine ilgi alanlarınızı ve severek yapacağınız şeyleri iyi seçmelisiniz. Kişisel olarak gelişebilmek için kesinlikle kültürel altyapı gerekmektedir. Bu kültürel altyapınız olduğunda aslında değişmeye ve yeniliklere açık hale geliyorsunuz. Bunun için ekmek gibi, su gibi, hava gibi hayatımızdan çıkarmamamız gereken bazı kazanımlar edinmeliyiz. Bu kazanımlar bizi sürekli geliştirecek ve değişimin gizemli ufuklarında yol almamızı sağlayacaktır.
Olmazsa olmaz diyecebileceğimiz ve hayatımızın merkezine oturtacağımız kazanımlarımızı anlatmaya çalışayım.
Bunlar Hayatında Hep Varolsun!
Gelişim ve Değişimizi tetikleyecek ve kültürel altyapımızı sağlamlaştıracak kazanımlarımızı şöylece sıralayabiliriz.
a) Kitap okumak
Ben kitap okumayı çok önemserim. Hayatım boyunca kafamda canlanmış ve cevaplarını bulamadığım bir çok sorunun cevabını kitaplarda bulmuşumdur. Bazen koskoca bir kitap okumuş sadece içindeki bir paragrafın sorunumun cevabı olduğun şahit olmuşumdur. Aslında o kitap sadece benim sorumun cevabı için yazdırılmış bir kitaptı ve kimbilir içinde daha kaç kişinin sorularına cevap olacak sözcükler, bölümler ya da paragraflar vardır.
b) Erken uyanmak. Zamanın izafi bir kavram olduğunu artık hepimiz biliyoruz. Şunu da fark ediyoruz ki, artık günler sanki kısaldı. Bir gün bize yetmiyor. Belki gerçekten öyle, belki de koşuşturmalarımız arttı. O yüzden bir günü kazanabilmemiz için çok erken güne başlamamız gerekiyor. Eskiden insanların güneş doğmadan güne başlamalarının nedenini çok iyi anlıyorum. Erkenden başlanan bir gün hem daha kirlenmemiş bir havayı ciğerlerimize çekme hem de güneşin doğuşunu seyretme olanağı bizlere sunmaktadır. Bu şekilde bir hayat kurguladığımızda önümüzde doya doya yaşayıp değerlendireceğimiz koskoca bir gün bizi bekliyor olacaktır. Bunu denemenizi tavsiye ederim.
c) Bağımlılıklarından kurtul.
Bağımlılıklardan bahsedince içki, kumar, uyuşturucu ya da sigaradan bahsediliyor izlenimine sahip oluruz. Bağımlılığın çok kısa ve basit bir tanımı vardır. Onsuz yapamadığımız her şey bizim bağımlı olduğumuz şeydir. O neyse hemen aramıza mesafe koyma, onu terk etme ya da ondan uzaklaşma yolunu seçmediğimizde kişisel gelişimimiz önündeki en büyük bariyeri kaldırmamış oluruz. Severek ve istediğimiz zaman bizim kontrolümüzde olmadan bize egemen olan her şeyi hayatımızdan çıkarmak durumundayız.
Gelişime ve Değişime ne kadar açığız?
Gelişim ve değişimin yolları, değişim ve gelişimin 500 kuralı, gelişim ve değişim arasındaki farklar gibi yüzlerce kitap, makale ya da internette sitelere rastlayacaksınız. Kimisi ticari, kimisi okur kazanmak, kimisi de gerçekten faydalı olmak için ortaya çıkmış bu verileri en güzel tartabilecek olan sizlersiniz.
Okuduğunuzda size yol aldıran, içinizdeki sorunların cevaplarını bulduğunuz her yer oraya bağımlı hale gelmediğiniz müddetçe size faydalı olacaktır. Kişisel gelişimin temellerini sağlam atabilmeniz için şunu lütfen unutmayınız.
Ne okursanız okuyun, ne izlerseniz izleyin, kimin seminerine ya da kursuna giderseniz gidin sizi değişimin kucağına bırakacak sizdeki inanç ve azim olacaktır. Siz karar vermediğiniz müddetçe sizi ileri götürebilecek bir bir klşi ya da kitap yoktur.
NOT: Bu yazı dizisi devam edecektir.