İmam Hatip Lisesi; lise birinci sınıftaydım. Önce Kur’an-ı Kerim ve daha sonra hem Kur’an-ı Kerim ve hem de Tefsir derslerimize gelmeye başladı ve bu lise bitene kadar devam etti. Okulda okuduğum dört yıl boyunca ne bana ne de başka bir öğrenciye sert bir sözünü dahi hatırlamam.
Musa Özdağ hocam çok yakışıklı ve heybetli bir adamdı. Yanına giderken biraz ürperir ama gitmekten de kendinizi alıkoyamazdınız. Kastamonu’ya yolum düştükçe emekli olduğu zamana kadar Kastamonu İmam Hatip Lisesine uğrar ve sohbet ederdik.
Benim ne Musa Özdağ hocamın manevi olarak beslendiği Mehmet Feyzi Efendiden ne de Musa Özdağ hocamdan okul haricinde ilim tahsilim olmadı. Benim onunla tanımsız bir gönül bağım vardı ve o da bunu hep hissettirirdi.
Bu akşam otururken nedense birden kalbime düştü. Onu özlediğimi hissettim. Tabi ki Kastamonu’ya gittiğimde mezarını ziyaret edip gönülden muhabbetimizi yapacağız. Musa Özdağ hocam benim varlığından keyif aldığım ve Kastamonu’nun her hangi bir yerinde rastladığımda yüzümde güller açmasına sebep olan bir değerdi.
Ben onunla ilgili çok ağdalı sözler söyleyemeyeceğim. Yazar olmama ve kelimelerle dans etmeyi çok iyi bilmeme rağmen içimden akıp gidenleri paylaşmak geldi içimden sadece. Birden onu özlediğimi hissettim. Dedim ya! Ondan bir kere olsun okul haricinde herhangi bir ilim tahsilim olmadı. Sadece birkaç kere sohbetlerine katılmışlığım vardır. Hani uzaklarda bir yerlerde birisinin olduğunu bilirsiniz ve o aklınıza geldiğinde tam yüreğinizde, yanıbaşınızda hissedersiniz ya! İşte Musa Hocam ile benim gönül bağım öyle bir şey.
Özledim bu gece ve birden aklıma düştü. Beyaz sakallı ve her yaşında yakışıklı hali gözümün önüne geldi. Sanki karşılıklı oturduk ve hiçbir şey konuşmadan gülümseyerek baktık birbirimize. Dine, diyanete ve birçok şeye bakış açımız farklı idi ama birkez olsun bu yüzden beni kınadığını anımsamam. Benim güleryüzlü ve güzel gönüllü hocam o yüzden benim gönlümde taht kurmuştu.
Dedim ya! Bu gece otururken birden aklıma düştü ve yüreğimin içine bir yangın düştü. Düşündüm ve sanki yanıbaşımda hissettim. Mis gibi kokusu, güleryüzü ve o aklımdan çıkmayan gülüşü ile… Bu gece fark ettim ki, Musa Özdağ hocam benim için çok şeymiş.
Yaşadığımız dünyaya değer kattığın için teşekkür ederim değerli hocam.
Varlığınla hayatlara dokunduğun için teşekkür ederim hocam.
Seni seviyorum ve senin de beni sevdiğini biliyorum.
Yolun açık, mekanın güzel ve yüce olsun.
Mehmet Yahya TEKECİ