Site icon Mehmet Tekeci

Tutunamayanlar; Tutunanlardan mısınız, Tutunamayanlardan mı?

“Tutunamayanlar” herkesin okuması gereken ama herkesin okumayı başaramadığı romanlardan bir tanesi. Nerede ise kitapseverlerin içinde bu romanı almayan yoktur. Ancak bitirebilenler en şanslı olanlardır.
Tutunamayanlar romanının dili ve anlatımı çok sade olmasına rağmen konusundan kaynaklanan girift anlatımlar ve belki de insan ilişkilerini araştırırken ortaya çıkan girift ilişkiler ve o ilişkilerin karmaşasından kaynaklanmaktır. Benim de zor okuduğum kitaplardan bir tanesidir. Ancak okuduğumda neden bu kadar geç kaldığıma da üzülmedim desem yalan olur.

Aslında “Tutunamayanlar” romanını anlatmak da çok zor. Çünkü belli bir konusu yok. İntihar eden bir gencin ardından düşülen gizemli bir yolculuğun hikayesi diyebiliriz. Bu yolculukta önünüze çıkan insanların intihar eden gençle olan bağlantıları, ruh halleri, kişisel karmaşaları belki de rutin bir hikaye olmadığı için insan beynini yoruyor ve okumaktan vazgeçiyorsunuz. Yazar, bireyi ve bireyin iç dünyasını, iç konuş­ma, diyalog, psikanaliz, hiciv, taklit, parodi, pastiş, yabancılaştırma tekniği olarak alay gibi çeşitli post-modern teknikleri kullanmak suretiyle, romanın merkezine koyuyor. Bazı edebiyatçılar ve kitap eleştirmenleri “Tutunamayanlar” için Türk edebiyatında içerik ve anlatımı bakımından yeni bir çığır açtığı konusunda birleşirler.

Aynı zamanda hemşehrimde olan ve bu güzel romanı 1971 yılında yazan Oğuz Atay’ı tanıyalım.

Oğuz Atay Kimdir?

Kurtuluş savaşının en önemli lojistik desteğini sağlayan Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde 12 Ekim 1934 yılında doğdu. Babası Sinop ve Kastamonu milletvekillikleri de yapan Cemil Atay’dır. Ankara Maarif kolejini 1951 yılında, İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliğini bölümünü 1957 yılında bitirdi. İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi (Yıldız Üniversitesi)nde öğretim üyesi, 1975 yılında da Doçent oldu.

1971 yılında Tutunamayanlar romanını yazdıktan TRT roman ödülünü de aldı. Ciddi eleştirilere konu olan roman için Berna Moran “Kitap hem söyledikleri ve hem söyleyiş biçimi ile bir başkaldırıdır. demiştir. Tutunamayanlar Türk romanını çağdaş romanların seviyesine taşımış ve ona çok şey kazandırmıştır.”

Beyninde çıkan bir tümör nedeniyle 13 Aralık 1977 yılında vefat etti. Hayatı boyunca yazdı hiçbir eser ikinci baskısını yapmayan kitapları öldükten sonra defalarca basılmıştır.
Oğuz Atay’ın Tutunamayanlar, Tehlikeli Oyunlar, Bir Bilim Adamının Romanı, Eylembilim (tamamlanmamış, 1998, 2004), Korkuyu Beklerken, Oyunlarla Yaşayanlar, Günlük, Topografya (1970) adlı bir de meslekî kitabı vardır.

Tutunamayanlar Romanı konusu ve anlatımı

Tutunamayanlar romanının konusu ve anlatımı da sizi ters köşe yapabilir Şunu hemen itiraf etmeliyim. Yazının girişinde de belirttim Romanın okunmakta zorlanılmasının asıl sebebi çok girift konulara, kişilere, kişilerin analizlerine ve psikolojik tahlillerine kadar anlatım içermesindendir. Gerçekten okuduğumuz diğer romanlara göre çok farklı bir yazım tekniği vardır. Bu aslında çoğu zaman okuyucu olarak dezevantaj gibi görünse de aslında bir avantajdır. Romanı bitirdiğinizde bakış açınızın değiştiğini fark ediyorsunuz. Romanı okurken roman kahramanları ile beraber onlarca olayın içine giriyor, kişiler ile tanışıyor ve o kişilerin kişilik analizlerine giriyor ve aslında bir roman okurken bu kadar çok şeyi birden öğrendiğinizi fark ediyorsunuz. Sürükleyici bir roman olmaktan daha çok beyin çeperlerimizi yoran bir roman.

Selim Işık ve Turgut Özben arkadaştır. Turgut birgün Selim’in intihar ettiğini öğrenir. İntiharı öğrendikten sonra Turgut arkadaşı Selim’i çok ihmal ettiğini hisseder ve bir şeyler yapmak ister. Bu düşünce ile Selim’in geçmişinin izini sürmeye karar verir ve Selim’in hayatında olan insanlar ile bağlantı kurmaya çalışır.


İnsanlar ile kurduğu bu iletişim neticesinde Turgut aslında farkında olmadan bir şey yapmaktadır. Selim’in görüntüsü ve yaşantısı hem okuyucunun hem de Turgut’un gözünde netleşmeye başlar.
Turgut Özben Selim’in hayatındaki insanlarla temasından sonra şunu anlayacaktır. “Selim Işık düşünen ve sorgulayan bir insandır” ve o yüzden tutunamayanlardandır. Selim’in arkadaşları, sevgilisi ve nihayetinde onun hayatında olan herkes ona sahip çıkmamış ve yalnız kalmıştır. Anlar ki Turgut kendisi de tutunamayanlardan biridir.

Ve son söz!

Ve son söz şu olsun. Oğuz Atay’ın “Tutunamayanlar” romanını şiddetle okumanızı tavsiye ederim. Size yaşadığımız dünya ve etrafımızda var olan insanlar hakkında çok önemli fikirler verecektir. Sabırla üzerine gidin okurken. Göreceksiniz ki ayırdığınız zamanı fazlası ile hak edecek bir kitaptır. Çok farklı bir kalemle karı karıya olduğunuzu belirtmeme gerek yok sanırım. Oğuz Atay bugün yaşasaydı iddia ediyorum dünya üzerinde tanınan bir üne sahip olurdu. Onun kaleminin önünde duracak bir engel tanımadığımı belirtmek isterim.


Exit mobile version