Gizli anların yolcusu kitabı çok farklı bir kitap. İnsanın içinde gizli bir yerlerde duran tercihleri ile yüzleşmesini sağlayan ve çok akıcı bir dille yazılmış. Kitabın içinde yaşanan aşklar sıra dışı ve Ayşe Kulin bunu cesurca anlatıyor.
Kitap benim her zaman sürükleyici kitaplar için söylediğim kahvenin yanında tadımlık olarak okunacak kitaplardan bir tanesi.
Sizi okurken yormuyor ve sıkılmıyorsunuz.
Doğu kültürü harmanlandığımız için hep ağır kitaplar okumak, illa kitaplardan bir şeyler öğrenmek telaşındayızdır. Oysa bazen tadımlık kitaplar okumak gerekir. Ben buna kitap molası diyorum. Sıkılmadan okuyacağınız ve sizde iz bırakmasa da ismi, geçtiğinde “Ben o kitabı okudum ve çok sevdim” diyebileceğiniz kitaplar. Bu kitabın o kitaplardan olduğunu düşünüyorum. Aşk için yola çıkanların yolda kaybolduğu kitap bu kitap. İki kadın arasında savrulurken kendi cinsel tercihi ile yüzleşen bir adamın hikayesi. Hayat bazen sizin karşınıza aynayı koyar ve çekilir bir tarafa. Al yüzleş kendinle diye… İşte bu kitap o kitap. İlhami’nin aynadaki gerçek kimliği ile yüzleşmesi.
Şimdi kitabın tanıtım yazısını paylaşalım ve ardından yazarımızı tanıyalım.
Tanıtım yazısı
Tanıtım yazısı bir kitabın içeriği vurgularla göze sokulmuş halidir. Şimdi kitabımın tanıtım yazsını görelim. Çağdaş edebiyatımızın en sevilen yazarlarından Ayşe Kulin, Gizli Anların Yolcusu ile bir kez daha okurlarını şaşırtıcı gerçeklerle yüzleşmeye zorluyor. Bu kitap yerleşik ve düzenli hayatlarımızın nasıl da pamuk ipliğine bağlı olduğunu, bir anda yıkılıp gidebileceğini gösteriyor bize… Acı bir kaza… Bir anda ağızdan kaçan bir söz… Ansızın yayınevine gelen bir dosya… Birbirine dolanmış eşarplar… Bütün bunlar, aykırı bir aşkın başını ve sonunu belirlemeye yeter mi?
Gizli Anların Yolcusu, pek çoğumuzun anlamakta zorlandığı, yargılamakta ısrar ettiği bir aşkın romanı. Ayşe Kulin her zamanki ustalığıyla yaklaşmaya korkulan bir konunun üstüne giderek tabuları yıkmayı deniyor.
Bu romanda sadece aşkı değil, toplumun zorladığı hayatları, harcanmış çocuklukları, kendi içindeki sırlarla en yakınlarını yaralayan ailelerin öykülerini soluk kesen bir tempoyla okuyacaksınız.
Ayşe Kulin kimdir?
26 Ağustos 1941 yılında İstanbul’da doğan yazarımız Arnavutköy’deki Amerikan Kız Kolejinden mezun oldu. Cumhuriyet, Dünya ve Güneş gazetelerinde muhabirlik yapan Kulin London School of Economics’de sosyoloji eğitimi almıştır.
Birçok dergide yazarlık ve yazı işleri müdürlüğü yapmıştır. Ayrıca halkla ilişkiler uzmanlığı yapmıştır. Televizyon, reklam ve sinema filmlerinde sahne yapımcılığı, sanat yönetmeni ve senarist yapan Ayşe Kulin aynı zamanda çok iyi bir Halkla ilişkiler uzmanıdır.
Birçok biyografik eser ve roman kaleme almıştır. Yazdığı eserler ile sayısız ödül almıştır. Yazmış olduğu kitapların çoğu senaryo haline getirilerek sinemaya uyarlanmış,bazı eserleri de televizyona dizi olarak uyarlanmıştır. Türkçeyi çok güzel kullanan ender yazarlardan bir tanesidir.
1984 yılında Güneşe Dön Yüzünü öykü kitabını yayınlayarak başladığı yazın hayatında yarattığı Gülizar karakteri senaryolaştırılmış ve Kırık Bebek adıyla film yapılmıştır. Kırık Bebek filmi Kültür Bakanlığı Ödülüne layık görülmüştür.
1996 yılında Bir Tatlı Huzur adındaki kitabı yayımlanmıştır. Bu eserinde yazar Münir Nureddin Selçuk’un biyografisini 1996 yılında “Bir Tatlı Huzur isimli kitabıyla anlatmıştır. Geniş Zamanlar kitabı 1998 yılında çıkmış 2007 yılında senaryolaştırılarak televizyonda dizi olarak yayımlanmıştır.
2001 yılında efsane bir esere imza atmış Köprü romanını yazmıştır. Erzincan valisi Recep Yazıcıoğlu’nun hayat hikayesi anlatılmıştır. Bu romanda doğu illerinde yaşanan dramlar nedenleri ile beraber derinlemesine incelenmiş ve romanı da senaryolaştırılarak televizyon dizisi olarak uyarlanmıştır.
2002 yılında Nefes Nefese adlı romanı ile İkinci Dünya Savaşında Hitlerin pençesine düşen Musevilerin dramına yer verilmiş ve bu acı öykü bir aşk hikayesi ile zenginleştirilmiştir.
Gizli Anların Yolcusu özeti
Gizli anların yolcusu kitabını elinize aldığınızda Handan ile ortak bir yayınevi işleten İlhami karakteri ile yüzleşeceksiniz. Eda isminde bir karısı, Derya isminde bir kızı ve Can isminde bir oğlu vardır. Canın zamansız ölümü aileyi sarmış ve özellikle anne Eda bir türlü kendine gelememiştir.
Sarhoş olduğu bir gece ortağı Handan’nin yanına giden İlhami onunla yatmış ancak bundan çok büyük pişmanlık duymaya başlamıştır. Bu pişmanlık ile boğuşurken Handan İlhami’ye yatak arkadaşı olmayı teklif eder, İlhami bunu da kabul eder ve pişmanlığı katlanarak devam eder ve en sonunda bu ilişkiyi bitirmeye karar verir.
İlhami bir yazarın telif işlerini halletmek için Karadeniz’e gitmek zorunda kalır. Eda ve Hande onun bu yolculuğa tek başına gitmesine izin vermezler. Bora isminde bir çalışanı İlhami ile gönderirler. Bora başkasına aitmiş gibi bir kitabı İlhami’ye basması için vermiştir ancak kitap ona aittir ve bu kitabı İlhami çok beğenir. Kitabı Bora’nın yazdığını anlar. Bora aynı zamanda İlhami’nin kızı Derya’nın sevgilisidir.
Bu seyahat esnasında İlhami ve Bora birlikte olurlar. İlhami kendisinin aslında bir Gay olduğunu fark eder. Kızı Derya’nın sevgilisi ile birlikte olduğu içinde için için pişmanlık yaşar. Bu karmaşık ilişki yumağı içinde Bora ve İlhami Çin yolculuğuna eşi ve diğerleri tatile çıkarlar. Bunu İlhami organize etmiştir.
Handan ile iş ortaklığına son vererek eşi Eda, kızı Derya ve Aşkı Bora ile yeni bir şirket kurmak istemektedir. Eve dönen İlhami karısının elinde Bora’nın yazdığı ikinci kitabın bazı bölümlerini görür. Eda İlhami’nin gay olduğunu anlamıştır. Eda İlhamiden boşanarak Londra’ya gitmek istediğini söyler. Evden ayrılan İlhami Bora’nın evine gittiğinde Bora’yı balkondan düşerek ölmüş olduğunu görür. Geri kalan detayları kitabı merak ettiyseniz oradan öğrenebilirsiniz.
Ve son söz!
Ve son söz olarak kitabı sürükleyici, sıkılmadan okunabilecek bir kitap olarak görüyorum. Hayatın koşuşturmacasından sıyrılıp çay kahve içinden yanında tadımlık olarak okuyup keyif alacağınız bir kitap olduğunu düşünüyorum. Sıradışı öyküsü ve yüzleşmeleri ile ilginizi çekecektir.