Allah’ı Arayan Çocuk isminden de anlaşılacağı gibi bir çocuk kitabı..
Bloğumu kitap tanıtım sitesi yapalıdan bu tarafa hiç çocuk kitabı tanıtımı yapmadığımı fark ettim.
Belki çocuğuna farklı bir konseptte kitap arayan ebeveynler için yol gösterici olur düşüncesiyle Allah’ı Arayan Çocuk kitabını tanıtmaya karar verdim.
Kitabın konusu ilgi çekici. Biraz sonra özetini vereceğim kitapta hasta annesi bir türlü iyileşmeyen bir çocuğun bunun için çırpınışlarını okuyacaksınız. Annesinin iyileşmesi için çeşitli yollar arayan çocuk en sonunda hastalığı iyileştirmesi için Allah’ı bulmaya karar verir. Kitabın anlatımından daha çok benim için önemli olan kısmı verdiği mesajdı. “Bir çare bulmak istiyorsan arayışlarına devam et, bir gün muhakkak çözüme ulaşırsın”Şimdi kitabın yazarını tanıyarak kitabımızı anlatmaya başlayalım.
Hatice Kübra Tongar
Hatice Kübra Tongar 15 kasım 1984 yılında İstanbul da doğdu. İmam Hatip Lisesinde başladığı orta öğretimi Açıköğretim Lisesinden mezun olarak tamamladı.
Daha sonra Anadolu Üniversitesi Sosyoloji bölümünü üstün bir başarı ile onur derecesiyle bitirdi. Yüksek lisansını Arel Üniversitesi Psikoloji bölümünde tamamladı. Üniversite yıllarında çocuk gelişimi ve eğitimi konusunda dersler aldı.
Daha sonra bir internet sitesi kurdu ve sitede her gün binlerce anne ile buluştu.
Yazı yazmak onun için oldukça önemliydi. Makaleleri birçok dergi de yayınlandı. İlk interaktif çocuk CD projesinin metinlerini hazırladı.
Daha çok anne ve çocuk gelişimi üzerine kitap yazan yazarımız ulusal radyo ve tv kanallarında çocuk eğitimi programı hazırlayıp sundu. Moral FM radyosunda kurumsal metin yazarlığı yapmıştır.
Allah’ı Arayan Çocuk Kitabının tanıtımı
Allah’ı Arayan Çocuk kitabı çocukların seviyesine göre yazılmış ve okunması çocukları yormayacak şekilde sade ve akıcı yazılmış. Yazar inanç dünyasını kitaba yansıtmaktan kaçınamamış olsa da kitabın verdiği mesaj benim çok hoşuma gitti. Bu kitabı alıp çocuklarının okumalarını sağlayacak anne ve babalara tavsiyem kitabı çocukları bitirdiğinde bunu muhakkak sormalarıdır.
Bize imkansız gibi görülen konuların peşine düşüldüğünde nasıl çözüme kavuştuğunu anlayan çocuklar ileriki yaşlarında sorunlar karşısında kolay kolay pes etmeyeceklerdir. Bu anlamda kitapta anlatılan konuyu önemsiyorum.
Kahramanımız bir çocuk ve annesi çok hasta.
Sokakta oynayan çocuklardan duyduğuna göre hastalıklar güneş çıktığında yani yaz geldiğinde yok olup gider. Ancak yaz gelmesine rağmen kahramanımızın annesi bir türlü iyileşmemektedir.
Annesinin hastalığının iyileşmesi için kime başvuracağını çocuk aklıyla araştırmaya başlar.
Hastalığa çözüm nerede acaba?
Hastalığa çözüm nerede acaba? Sorusunun peşine düşer kahramanımız.
Mikropların kış ayını sevdiğini, yaz gelince gittiklerini duymuştu ama annesine gelen mikroplar bir türlü gitmemişti. Hastalığın iyileşmesi için annesini güneşe çıkarmak için uğraştı ancak annesinin takati hiç kalmamıştı.
Rengarenk çizimlerle annesine dışarıdaki güneşli havayı, çiçekleri, böcekleri çizmiş ama yine de annesi iyileşmemişti. En sonunda başka çareler düşünmeye karar verdi.
Annesinin ateşinin düşmesi için itfaiyeci çağırmayı düşündü, polisleri çağırıp hastalığı hapse attırmak istedi, tamirci çağırıp hastalığı tamir ettirmeyi düşündü.
Bunları düşünürken bir gün annesini muayeneye gelen doktorun şu sözleri aklına geldi. “Hastalıkların çaresi Allah’tandır” demişti doktor.
Allah’ı nerede bulabilirdi? Onun telefonu var mı idi acaba? Arasa bulabilir miydi? Bunu öğrenmek için dedesine gider. Allah’ın nerede olduğunu sorar. Dedesi ona “Allah’ın bir yerinin olmadığını, onun her yerde olduğunu söyler”
Kafası karışan kahramanımız onu aramaya başlar. Başını gökyüzüne kaldırdığında güneşi görür. Güneşin Allah olduğuna inanır. Ancak güneş ona Allah olmadığını, onun büyüklüğünün her şeyden büyük olduğunu ve her şeyi kapsadığını söyler.
Bu konuşmaya şahit olan papatya çocukla konuşur. “Allah’ın nerede olduğunu bilmediğini ancak onun çok güzel olduğunu ve ondan daha güzel hiçbir şeyin olmadığını söyler”. Bunun üzerine kafası iyice karışan kahramanımız çareyi gökkuşağına sormakta bulur. Onun yanında da bir cevap bulamayınca evine dönmeye karar verir.
Çocukça hayaller
Evine dönmeye karar verdiğinde annesinin hasta olmadığı günlerde eğlenip güldükleri ve oyunlar oynadıkları bir hayalin içine düşer. Umutsuz bir şekilde eve dönerken “Keşke Allah’ı bulup annemin hastalığına çare bulabilseydim” diye düşünür. İçini birden sımsıcak duygular kaplamıştır.
Eve yaklaştığında dedesine rastlar ve dedesi ona şunu söyler. “Allah’ı gökyüzünde arama, 0 ne yerde, ne gökte ne de bulutta. Sen onu göremesen de o seni görür”. Çocuk eve geldiğinde annesinin iyileştiğini ve kapının önünde onu beklediğini görür ve sevinir.
Ve son söz!
Ve son söz olarak tabi ki söyleyeceklerimiz var. Kahramanımız olmayacak bir hayalin peşine düşmüştür ancak verdiği emek neticesinde sonuca ulaşmış ve annesi iyileşmiştir. Annesini iyileştiren aslında onun çabası ve emeğidir. Sanıyorum gerek anne ve babalar gerekse çocuklar Allah nerede? Sorusuna cevap ararken bu mesajı gözden kaçırmayacaklardır.