İstanbul’da 2011 yılında yapılan ve Türkiye’nin 2014 yılında imzalayarak kabul ettiği ‘İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’ yeniden gündeme geldi.
AKP’nin ‘İç güveysi’ durumundaki, arkadaşlarını satarak, koltuk uğruna AKP’ye geçen ‘HAS PARTİ’nin has ve hassas olmayan Başkan yardımcısı Numan Kurtulmuş piyasaya yeniden sürdü! Tamamını okumuş, incelemiş ama uygun görmemiş! Ben de tamamını okuyan bir kişi olarak kadını yücelten,onu koruyan, çocukların istismarlarının önlenmesi için alınması gereke, uluslar arası yararlı bir sözleşme olduğuna inandım.
2014 yılında imzaladığınız bir anlaşmayı tek taraflı bozarsanız size kim inanır be behey siyaset bezirganı?
Sözleşmenin 1. Maddesi her şeyi açıkça izah ederken, bunun hilafına demeçler vermek ancak Numan Kurtulmuş gibi dinci siyasetçiye yakışırdı!
Kafasına taktığı 2 madde varmış, birisi ‘’Toplumsal Cinsiyet Meselesi’, diğeri de ‘Cinsel yönelim tercihi’ ülke için zararlıymış!
Yazık…Prof olmuşsunuz ama çağa ayak uyduracak bir gelişimi gösterememişsiniz!
Bölüm I – Maksatlar, tanımlar, eşitlik ve ayrımcılık yapılmaması, genel yükümlülükler
Madde 1 – Sözleşmenin Maksatları Bu sözleşmenin maksatları şunlardır:
a- kadınları her türlü şiddete karşı korumak ve kadına karşı şiddeti ve aile içi şiddeti önlemek, kovuşturmak ve ortadan kaldırmak;
b- kadına karşı her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına katkıda bulunmak ve kadınları güçlendirmek de dahil olmak üzere, kadınlarla erkekler arasında önemli ölçüde eşitliği yaygınlaştırmak;
c- kadına karşı şiddet ve aile içi şiddetin tüm mağdurlarının korunması ve bunlara yardım edilmesi için kapsamlı bir çerçeve, politika ve tedbirler tasarlamak;
d- kadına karşı şiddeti ve aile içi şiddeti ortadan kaldırma amacıyla uluslararası işbirliğini yaygınlaştırmak;
e- Kadına karşı şiddet ve aile içi şiddetin ortadan kaldırılması için bütüncül bir yaklaşımın benimsenmesi maksadıyla kuruluşların ve kolluk kuvvetleri birimlerinin birbiriyle etkili bir biçimde işbirliği yapmalarına destek ve yardım sağlamak.
Bu maddelere itiraz edilecek hiçbir yeri yokken Numan Kurtulmuş beğenmiyor ve imzalanmasını yanlış buluyor!
Ayrıca sözleşmenin; Madde 4 – Temel haklar, eşitlik ve ayrımcılık yapılmaması bölümünün 3. Maddesinde yazan;
‘’Taraflar bu Sözleşme hükümlerinin, özellikle de mağdurların haklarını korumaya yönelik tedbirlerin, cinsiyet, toplumsal cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasi veya başka tür görüş, ulusal veya sosyal köken, bir ulusal azınlıkla bağlantılı olma, mülk, doğum, cinsel yönelim, toplumsal cinsiyet kimliği, sağlık durumu, engellilik, medeni hal, göçmen veya mülteci statüsü veya başka bir statü gibi, herhangi bir temele dayalı olarak ayrımcılık yapılmaksızın uygulanmasını temin deceklerdir.’’ Kısmı için ‘’BİZE UYMAZ’’ demektedir!
Kadını 2.sınıf gören anlayışın ısrarla devam ettirilmesi zihniyeti hız kesmeden devam etmektedir.
Kadın dernekleri yıllardır, kadına yapılan saldırı ve öldürme ile çocuk istismarlarının önüne geçilmesi için uğraşırken, görmeyen,duymayan yetkililer(!) imza attıkları bir sözleşmeden bile geri adım atarak kadın ve çocuklara karşı işlenen suçlara adeta gaz vermektedir.
Cumhurbaşkanının ‘’Biz de Ankara sözleşmesi yapar yolumuza devam ederiz’’ demesi , ne yazık ki halen kadına karşı ayrımcılığın devam edeceği sinyalini vermektedir!