Site icon Mehmet Tekeci

Satranç Oyunu ile Doğru Hamleler Yapmaya Hazır mısınız?

Satranç bence muhteşem bir kitap.
Bir satranç oyunundan dünyada herkesin okuyabileceği bir hikaye çıkarabilmek ancak kuvvetli bir kalemin işidir.
Yazar dünya şampiyonu bir satranç ustası ve onun karşısına umulmadık bir karakter çıkararak kitabı bir solukta okunacak hale getirmiş. Satranç bilen ya da bilmeyen herkesin ilgisini çeken ilginç bir oyun. Akıl, mantık, sabır ve aynı zamanda ileriyi görmek ve olabilecekleri birkaç hamle önceden seçebilme yeteneğini gerektiriyor.

Bu kadar önemli yetenek isteyen bu oyunun kahramanları ile buluşmadan önce her zaman olduğu gibi arka kapak yazısını sizlere verelim ve yazarımızı tanıyalım. Ardından kitabımızın konusuna ve tanıtımına geçelim.

Satranç arka kapak yazısı

Rastlantı sonucu eline geçirdiği bir kitapla satrancın inceliklerini öğrenerek bu oyunu bir tutkuya dönüştüren ve giderek bu tutkusu yüzünden beyin hummasına yakalanan Dr. B.’nin öyküsüdür görünüşte Satranç. Ama derinlerde bir veda mektubudur aslında.
Stefan Zweig’ın Brezilya’da sürgündeyken yazdığı ve Şubat 1942’deki intiharından birkaç ay önce tamamladığı Satranç, Avrupa kültürünün nasyonal sosyalist tehlike altında yok oluşuna işaret eder.


Avrupa kültürüne elveda derken yaşama da veda etmeyi seçen Zweig’ın son yapıtı Satranç, gerilimli kurgusu ve kahramanın ruhsal gelgitlerinin işlendiği dokusuyla, kısa ama her bakımdan etkileyici olağanüstü bir uzun öyküdür.

Stefan Zewing kimdir?

1881 yılında Avusturya’nın Viyana şehrinde dünyaya gelmiştir. Oyun yazarı, romancı, gazeteci ve biyografi yazarıdır. Varlıklı bir ailede doğan Zewing edebiyat, kültür alanında iyi bir eğitim görmüş Latince, Fransızca, İngilizce, Yunanca dillerini iyi şekilde konuşmaktadır.

Şiirlerini yazmaya başladıktan sonra 1.Dünya Savaşında gönüllü olarak Viyana’da savaş karargâhında Arşiv Memuru olarak çalıştı. Savaşın sonunda Frederike Von Winternit ile evlendi.  Strazburg’a yerleşti ve orada 20 yıl kaldı. Burada yaşadığı dönem yazarın en üretken olduğu dönemlerdi. Bu dönemde konferans ve makaleleri aşırılıklara karşı insanları uyarmayı görev bildi.

Duygu Karmaşası, Yıldızın Parladığı Anlar, Tarihsel Baş Minyatür isimli kitaplarını 1927 yılında yayınladı. Tolstoy’un 100. Doğum yıldönümünde Sovyetler Birliğine gitti. Nazilerin yaktığı kitapların içinde onun kitapları da vardı. 1933 yılında ülkesini terk ederek Londra’ya yerleşmek zorunda kaldı. Burada da huzur bulamadı. 

Frederike’den 1937 yılında ayrılarak Lotte Altman ile evlendi, II. Dünya savaşında İngiliz tabiiyetine girerek New York, Arjantin, Portekiz’e gitti.  Brezilyaya yerleşti ve orada çok ünlü eseri Satranç öyküsünü yayınladı Lirik şiirler yazdı, Trajedi türünde sahne eserleri, biyografi alanlarında denemeler yaptı. Eşi ile beraber sodanın içine koydukları zehiri içerek intihar ederler.

Satranç romanının konusu ve anlatımı

Satranç romanını genel olarak kitap okuma alışkanlığı olan bir kişinin sıkılmadan hatta keyifle okuyacağını düşünüyorum. Bilinen bir konu olmasına rağmen kitabın kurgusu benim çok hoşuma gitti. Dolayısı ile bugün bu kitabı sizlere tanıtmaya karar verdim.

Roman Buenos Airesê giden bir gemide başlar.
Gemide dünya şampiyonu satranç ustası Mirko Czentovic vardır. Czentoviç küçük yaşlarında anlama, konuşma gibi yetenekleri az gelişmiş bir köylü çocuktur aslında. Çocukluğunda babası ve Rahip’in her akşam oynadıkları üç el satrancı hiç ara vermeden seyrederek satrancı öğrenmiştir. Bir akşam aniden babasının bir işi çıkıp oyundan ayrılınca oyun yarım kalır. Babasının yerine Mirko oturur ve o eli ardından oynayacakları iki eli de kazanır.

Bunu duyan babası onu şehirde satranç kulübüne getirir ve orada yeteneğini herkese gösterir. Ancak bir sıkıntı vardır. Czentoviç satranç oyunu ile dünya şampiyonu olmuştur. Oyun bittikten sonra çocukluğundaki gibi aptal aptal bakmakta ve gazetecilere saçma sapan şeyler anlatmaktadır. Bu yüzden oyun bittikten sonra kolay kolay gazetecilerle konuşmamakta ve hemen oradan uzaklaşmaktadır.

Gün geçtikçe gemide bir satranç şampiyonu olduğuna dair haberler yayılır ve herkesin haberi olur. Gemide bulunan milyoner petrol zengini Mc Conner para karşılığında bir el satranç oynamayı teklif eder. Czentoviç bunu severek kabul eder. Şampiyon hamlesini yaptıktan sonra masadan ayrılmakta ve rakibi hamlesini yaptıktan sonra masaya geri dönüp hamlesini yapıp yine yerine gitmektedir. Bu şekilde 42 hamle sonra petrol zengini Mc Conner mat olur.

Beklenmeyen ilginç kişi

Beklenmeyen ilginç bir kişi oyuna dahil olmak üzeredir ve bundan kimsenin haberi yoktur. Mc Conner satranç şampiyonuna bir el daha oynamayı teklif eder. İkinci oyun başladığında Mc Conner yenilgiye doğru giderken biri ortaya çıkarak yapmak üzere olduğu hamleyi yaptırmayarak ona doğru yapması gereken hamleyi söyler. Bu şekilde yenilgiden kurtulan zengin adam ile Czentoviç berabere kalır.

Dr. B. Adındaki bu ilginç adama satranç oynaması teklif edildiğinde bunu kabul etmeyerek 25 yıldır satranç oynamadığını söyler. Onu ikna etmek için petrol zengini adam birini görevlendirse de bunu başaramaz. Ancak Dr. B. Öyküsünü onlara anlatır.Yıllar önce babası ile avukatlık bürosu işletirken hükümet tarafından gizli işler yaptığı gerekçesiyle tutuklanır ve cezaevine konulur.

Odada bir koltuk, bir leğenve küçük bir cam olan basık bir odaya tek başına konulmuştur. İlk zamanları bu durum onu etkilemese de zamanla bu durumdan sıkılmaya başlamıştır. Küçücük penceresinin karşısındaki duvarın bütün detaylarını ezberlemiştir. Sürekli yaşadığı bu hayat beynini gitgide öldürmektedir. Arada sırada sorguya çağrılmakta ve başka da değişik bir şey olmamaktadır.

Yine sorguya çağrıldığı bir gün bir asker montunun cebinde bir kitap görür ve onu oradan çalar. Hücresine gittiğinde onun  bir “Satranç oyunları” kitabı olduğunu anlar. Kitabı en ince detayına kadar okur. Ekmek içlerinden satranç taşları yapar. Bu şekilde satrancın bütün inceliklerini öğrenir. Daha sonra satranç taşları olmadan oyunu hafızası ile oynamaya başlar.

Kendi kendine yaptığı maçlarda yenildiğinde kendine kızmakta ve krizler geçirmektedir. Yine böyle bir günde yenilmiş ve elini cama vurarak kesmiştir. Hastaneye gittiğinde doktorun yardımları ile özgürlüğün e kavuşur ve bir daha satranç oynamaya karar verir. Ta ki gemiye gelene kadar.

En sonunda şampiyon ile bir el oyun oynamaya ikna olur. Czentoviç yenileceğini anlayınca pes eder. Bu sefer ikinci defa oyuna oturduklarında Dr. B. Yeniden heyecanlanmaya başlar ve kriz geçirmek üzeredir. Masadan kalkar ve Czentoviç’i satranç taşları ile baş başa bırakır.

Ve son söz!

Ve son söz olarak bu kitap için söylenecek çok şey var. Ben yine kısaca birkaç söz söyleyip bitireyim. Satranç uzun ve elinizden bırakamayacağınız kadar güzel bir kitap. Başladığınızda bitirmek için sabırsızlanacağınızı düşünüyorum.




Exit mobile version