Site icon Mehmet Tekeci

Pir Sultan Abdal Sözlüğü; Alevi Toplumunun Gerçek Öğretisi

Bazı eserler vardır önemini hiç kaybetmeyen ve yine bazı eserler vardır konu hakkında araştırma yapmak istediğiniz zaman elinizin altında olmasını istediğiniz.
Pir Sultan Abdal Sözlüğü özeti çıkarılarak size burada tanıtabileceğim bir kitap değil.
Pir Sultan Abdal’ın şiirlerinde ve deyişlerinde geçen sözcüklerin açıklanmasının yapıldığı ve Alevi kültürünü en ince detayına kadar öğrenebileceğiniz bir kitap.
Kitapla ilgili yazacaklarıma geçmeden önce yazarını tanıtalım ve Pir Sultan Abdal hakkında kısa bir bilgilendirme yapalım.
Kitaplar vardır okur ve geçersiniz.
Kitaplar vardır, içinde dikkatinizi çeken cümleler vardır altını çizer ya da not edersiniz.
Pir Sultan Abdal Sözlüğü bunlardan hiçbiri değil.
Pir Sultan Abdal Sözlüğü, Alevi, inancı hakkında bütün bilgileri bulabileceğiniz, akademik düzeye yakın bir çalışma.
Şimdi bu güzel kitabın yazarını tanıyalım.

Leyla Akgül Kimdir?

 Ankara’da 1973 yılında doğdu. 1998 yılında Tüm-Yargı-Sen’in sahneye koyduğu Tuncer Cucenoğlu’nun ‘Kadıncıklar’ isimli oyununda oynadı.

Yazmış olduğu şiirler; Kum, Yedi İklim, Lacivert, Ay vakti, Hayal ve Tasfiye Edebiyat Düşünce, Akademi dergilerinde yayınlandı.
Pir Sultan Abdal ve Metrodan İnsan Manzaraları isimli kitabın yazarıdır.
 Eserlerini sahibi olduğu La Kitap üzerinden yayınlamaktadır.

Pir Sultan Abdal Sözlüğü Hakkında

Pir Sultan Abdal Sözlüğü kitabının çok sade ve akıcı bir anlatımı var. Kitabı okurken sıkılmayacaksınız. Ancak bir roman, bir hikaye gibi okumanızın mümkün olmadığını belirtmek isterim. Neticede bir inanışın, bir düşünüşün, bir geleneğin yıllar içinden süzülüp gelen bilgilerini aktarıyor.

Ben Pir Sultan Abdal Sözlüğünü araştırma yapmak isteyen, Alevi inancı ve kültürü hakkında bilgi almak isteyen kişilerin başucu kitabı olarak düşünürüm. Benim için öyle ve ben bu şekilde yararlanıyorum kitaptan.

2014 yılının sonlarına doğru yayınlanan Pir Sultan Abdal Sözlüğünün tanıtım bülteninde şunlar yazıyor.
Bugüne kadar haklarında yüzlerce kitap yazılan ve inançları, değerleri ve kodlarıyla her gün bilinçli bir şekilde oynanmaya çalışılan Alevilerin kendilerini bilmek gibi temel bir hakları yok sayılmaktadır. Önyargılı ve/veya politik olarak angaje olmuş çoğu araştırmacının kitapları ve söylemleriyle Aleviliğin hızla eritilmeye, dönüştürülmeye çalışıldığının örneklerini görmek fazlasıyla mümkün.

Aleviler kendilerini ifade edecek hemen hemen bütün mekanizmalardan yoksun bir şekilde inançlarını yaşatma kavgası vermektedirler. İbadet etme olanakları, yazılı tarihleri, topluluğun hafızasına ait eserleri tahrip edilmiş olan Alevilerin ellerinde bugün yalnızca sözlü kültürleri kalmıştır. Bu kültür ise yine asimilasyonist politikaların derin bir saldırısı altındadır. Halk bilimiyle uzun yıllardır uğraşan Leyla Akgül’ün bu eseri Alevi toplumunun elinde kalan son değere önemli bir katkıdır. Sözlü kültürün büyük ulu ozanı Pir Sultan Abdal bugün daha fazla ve yeniden anlaşılmak zorundadır. Alevi topluluğunun hakim hegemonya tarafından içerisine sızılamayan ender değerlerinden olan bu ozanın anlaşılmasına bir katkı olan bu eser bir başvuru kaynağı olarak hak ettiği yeri alacaktır.

Pir Sultan Abdal hakkında kısa bilgi

Pir Sultan Abdal hakkında kısa bir bilgi verelim ki kitaba neden ulaşmanız gerektiğini anlatmış olalım.
Sivas’ın Yıldızeli ilçesinin Banaz kötünde 16. Yüzyılın başlarında yaşadı. Asıl adı bilinmemekle beraber şiirlerinden anlaşıldığı kadarıyla Haydar olduğu sanılmaktadır. Horasan bölgesinden Sivas’a yerleşmiştir ve şiirlerinde Pir Sultan mahlasını kullanır. Kendisi hakkında çok fazla bilgi olmamasına rağmen kulaktan kulağa nesiller boyunca intikal eden bazı bilgileri topladığımızda; çocukluğunda koyun çobanlığı yaptığını biliyoruz.

Bir gün rüyasında bir elinde bade, bir elinde elma ile nur yüzlü bir ihtiyar görür.İhtiyarın elinden saygıyla badeyi alıp içer ve elmayı almak için uzandığında ihtiyarın avucunda büyük bir ben görür.
Buradan onun Hace Bektaşı Veli olduğunu anlar. Bektaş Veli ona “Pir Sultan” Mahlasını verir. Sazının üstüne saz, sözünün üstüne söz söylenmemesi için dua eder ve kaybolur.

Sivas Valisi Deli Hızır Paşa tarafından idam edilir ve Sivas’ta idam edildiği yer hala “Darağacı”diye anılmaktadır.

Pir Sultan ve Alevilik

Özellikle Osmanlı zamanında çok ciddi baskılara maruz kalan Aleviler inançlarını ve kültürlerini nakledebilmek için sazı ve deyişleri kullanmışlardır. Bu şekilde uzun süren asimile çalışmalarından kurtulmanın ve gelecek nesillere ulaştırmanın yolunu bulmuşlardır. Bu anlamda Pir Sultan Abdal’ın şiirleri bulunmaz bir kaynaktır.

İşte bulunmaz bir kaynak olan bu şiirlerde geçen kelimeleri açıklayan ve derli toplu bir şekilde yayınlayan Leyla Akgül’ün bu kitabı o yüzden çok değerli ve anlamlıdır.

Ve son söz!

Ve son söz olarak şunu açıkça ifade etmek isterim. Alevilik Türklerin doğa ve insan sevgisi ile yoğurdukları inançlarından çok ciddi izler taşımaktadır. Pir’in şiirlerinde bunu açıkça görüyoruz.
Horasan’dan Anadolu’ya geçen erenler vasıtasıyla bu inanç gönül imar etmeye de yönelmiş ve daha da zenginleşmiştir.

O yüzden Alevi inancı eski saf ve duru öğretisini tam olarak muhafaza edememiş olsa da, insana, doğaya, hayvanlara; kısaca canlara bakış açısı ile öğrenilmesi gerekilen bir inançtır. Bunu öğrenmenin en sağlam kaynağı size tanıtmaya çalıştığım Pir Sultan Abdal Sözlüğüdür.













Exit mobile version