Site icon Mehmet Tekeci

İmkansızın Şarkısı “Norwegian Wood” Şarkısı İle Çıkılan Yolculuk

İmkansızın Şarkısı kitabını size Özgür KÖKTÜRK’ün kaleminden sunuyorum. Bu güzel kitabın tanıtım yazısına sadece kitabın arka kapak yazısını ve yazarın hayatını ekledim.
Değerli Özgür Köktürk’e emeği için ayrıca kitaplara verdiği değer için çok teşekkür ediyorum.

Kitabın arka kapak yazısı

Bir yolculuk sırasında Beatles’ın “Norwegian Wood” adlı parçasını duyan kahramanımız 37 yaşındadır ve bu parça onu Tokyo’da geçirdiği üniversite yıllarına götürecektir. En yakın arkadaşının intihar edişi, geçen zamanın ardından onun kız arkadaşıyla yakınlaşması, araya giren zorunlu ayrılık ve yeni bir kız arkadaş. “İmkânsızın Şarkısı” yalın, çarpıcı ve sıcak bir aşk hikâyesini anlatıyor.

Yazarı HARUKİ Murakami Japon edebiyatının aykırı, ama en çok okunan yazarı. Japon geleneklerinin dışında geliştirdiği üslubuyla adından çok söz ettiren Murakami’yi dünyaya tanıtan roman “İmkânsızın Şarkısı”.
1968-1970 yılları arasında geçen olaylar, o günün toplumsal gerçeklerini de satırlara taşıyor. Ama romanın odağında bu toplumsal olaylar değil üçlü bir aşk var.

Gençliğin rüzgârıyla hareketlenen “İmkânsızın Şarkısı”nı ölümle erken karşılaşan gençlerin hayatı yönlendiriyor. Hiçbir şeyin önem taşımadığı, amaçsızlığın ağır bastığı, özgür seksin kol gezdiği bir öğrenci hayatı… Ama diğer yanda da yoğun duygular var… İmkânsız aşklar, imkânsız şarkılar söyleten. Hemen hemen her Japon gencinin okuduğu roman anayurdu dışında da çok kişi tarafından sahipleniliyor.

Haruki Murakami kimdir?

Haruki Murakami Japonya’nın Kyoto kentinde 12 Ocak 1949 yılında dünyaya geldi. Japon edebiyatının dünyaya armağan ettiği yazarlardan biridir. Dünya üzerinde İmkansızın Şarkısı ile büyük bir beğeni toplamıştır. 

Budist bir din adamının oğlu olan yazar gençliğini Kobe’de geçirmiştir. Üniversite tahsilini Tokyo Vaseda Üniversitesinde yaptı.

10 yıl kadar ülkesinden ayrılarak Avrupa ve Amerika’da yaşadı. Batı edebiyatına duyduğu ilgiden dolayı eleştirilmiş olsa da post modern yazarlardan olan Kurt Vonnegut ve Richard Brautigan’ın etkisinde kalmıştır. 

Künye

Kitap Adı: İmkânsızın Şarkısı
Yazarı: Haruki MURAKAMİ
Çeviri: Nihal ÖNOL
Yayınevi: Doğan Kitap
Sayfa Sayısı: 374
Basım Yılı: 2017

Japon Edebiyatının günümüzdeki en bilinen temsilcilerinden olan Haruki Murakami kendi yaşamından da kesitler sunduğu “İmkânsızın Şarkısı” isimli romanında, 37 yaşındaki Toru Vatanebe isimli karakterin anılarını anlattığı bir yolculuğa çıkarıyor okuru. Bu yolculukta Vatanebe ile birlikte 68 kuşağının üniversite yaşantısına tanık olurken dönemin şarkılarından da muhteşem bir seçki sunuyor yazar bizlere.

 Özellikle Beatles grubunun Norvegian Wood şarkısı bu kitabı okuduktan sonra çoğu okurun ezberinde kalacaktır, buna eminim. Duygusallığın yer yer zirve yaptığı roman aynı zamanda yoğun bir erotizm de içeriyor. Japon kültürünün ne yazık ki bir parçası haline gelen intiharlar ve genç yaşta gelen ölümler ise yaşamla ölümün nasıl da iç içe olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Murakami’nin okuduğum ilk romanı olan “İmkânsızın Şarkısı”, sıkılmadan okunabilecek bir eser olarak kitaplıklarınızda yerini alabilir.

Notlar

Notlar vermeye devam edelim İmkansızın Şarkısı kitabından..

Sanırım bir gün karanlık gölgeleri tamamen yutacak.

Eksik ve bulanık, günden güne silinen anıları sımsıkı bağrıma basarak, açlıktan ölecek bir adamın elindeki kemikleri emmesine eşdeğer bir güçle bu kitabı yazmaya devam ediyorum.

Geceleri bayrağı niçin indirdiklerini anlamıyordum. Çünkü ulus, geceleri de varlığını sürdürüyor ve pek çok kimse çalışıyordu.

Ölüm, yaşamın karşıtı olarak değil parçası olarak vardır.

Ölüm, kâğıt ağırlığının içinde de vardı, bilardo masasının üstünde sıralanmış kırmızı beyaz dört topun içinde de. Ve hayatımız boyunca onu ince bir toz gibi ciğerlerimize çekip duruyorduk.

Aradığı benim sıcaklığım değil, başka birinin sıcaklığıydı. Neredeyse, kendim olmaktan suçluluk duymaya başlamıştım.

Çağdaş edebiyata güvenim yok demiyorum. Ama değerli vaktimi de zamanın vaftiz etmediği eserleri okuyarak ziyan etmek istemem. Hayat yeterince kısa.

Herkesle aynı şeyleri okuyunca, ister istemez herkes gibi düşünürsün.

Sadece ölüler sonsuza dek on yedi yaşında kalıyordu.

Bu insanların gerçek düşmanı siyasal güç değil, hayâl gücü eksikliğiydi.

Kimileri için aşk, anlam taşımayan küçük ya da aptalca şeylerle başlar.

Ölümün gölgesi, yaşamını yavaş yavaş ele geçirir, sen farkına bile varmadan her şey kararır, hiçbir şeyi seçemez olursun ve öyle bir durumdasındır ki, çevrendekiler seni diriden çok ölü sayarlar. Birisine yazabilmek ne harika bir şey! Düşündüğünü birine söyleme isteği duymak, masanın başına geçmek, kalemi eline almak, düşüncelerini kelimelere dökebilmek gerçekten olağanüstü.

Kitaptan ilginç kesitler

Her birimizin nasıl kendimize özgü bir yürüyüş tarzı varsa, her birimizin hissetme, düşünme ve olaylara bakış biçimi de kendine özgü. Eğer bunu düzeltmek istersen, bu değişim bir gecede olmuyor ve eğer zorlama olursa başka bir yerden patlak veriyor.

Dudakları, karanlığa, duyulmaz sözcükler fısıldıyormuş gibiydi.

Bizi normal yapan şey, normal olmadığımızı biliyor oluşumuz.

Bir kibrit kutusunun kibrit sürtme yerine benziyorum.

Sen yabancı olduğunda, insanlar da yabancılaşır.

Buruşmuş şeyleri düzeltmek insana özel bir tatmin duygusu veriyor.

İnsanlar ölünce arkalarında garip ve minik anılar bırakıyor.

Banka hesaplarının mekanik doğruluğu ile yaşamıyoruz ya da çizgilerimiz ve açılarımız iletki ve cetvelle ölçülür cinsten değil.

Bu kitabın tanıtımı Özgür KÖKTÜRK tarafından yapılmıştır.



Exit mobile version