Gör Beni kitabı ile buluşturacağım sizi bugün.
Türkiye’nin son yıllarda çıkardığı kuvvetli kalemlerden biri Azra Kohen.
Fi, Çi, Pi üçlemesiyle fırtınalar estiren yazar bu sefer de ikileme bir romanın ilki olan Gör Beni (İki devrin hikayesi) ile bizlerin karşısında. O halde bu güzel kalemle tanışmakla konumuza giriş yapalım.
Azra Kohen (Akilah) Kimdir?
Yazar Azra KOHEN (Özge Azra KOHEN) 1979 yılında İzmir’de doğmuştur. İstanbul Üniversitesi Radyo Televizyon Sinema bölümünden mezun olduktan sonra Kanada’da Ottowa Üniversitesi’nde Üçüncü Dünya Ülkelerine Yardım Ekonomisi bölümünde eğitim almış, daha sonra Liverpool Üniversitesi Uygulamalı Psikoloji bölümünde yüksek lisansını tamamlamıştır.
Evli ve bir çocuk annesi olan yazarımız “Evrendeki her canlının birbirine bağlı olduğuna ve bu yüzden birbirlerine karşı sorumlu olduklarına” inanır. Bir bireyin doğru davranarak dünyayı değiştirebileceğine ve iyi insan olarak evrimleşebileceğine inanır.
Fi-Çi-Pi, Aaden ve Gör Beni kitaplarının yazarıdır.
Gör Beni Romanının Konusu
Gör Beni romanı 1930’lar Türkiye’sini anlatıyor. Romanı okuduğunuzda aslında tarihin içinde bir yolculuğa şahit oluyorsunuz. Antik zamanlardan bugüne kadar olayların ne kadar benzerlikler arzettiğini kavrayarak aslında bir devrime hazırlık yapacaksınız. Azra Kohen’in bir kadife gibi akıcı ve etkileyici anlatımı ile dinler tarihine, oradan çıkıp bir devrime şahit olacaksınız. Azra Kohen’e ruhumuza dokunacak kitapların yazarı diyebiliriz.
Romanda¸Ülkü, Dudu ve İlmiye sizlere eşlik edecektir.
“Biri bizden fırtınalar bekliyor, Onlara gökkuşağı vermeye hazır mısınız? sorusuna cevap verme ihtiyacı hissediyorsunuz kitabı okurken ve insan olarak cidden evrimleşerek devrim yapma görevinizi iliklerinize kadar hissediyorsunuz.
Kitabın içeriğine girdiğinizde defterinize not etmekten kendinizi alıkoyamayacağınız yüzlerce sözle karşı karşıya kalacaksınız. Kitabın konusu ile de alakalı olduğu için ben sadece bir tanesini buraya yazıyorum ve gerisini size bırakıyorum.
“Bedenimin içindeki canı gör, sadece etimi değil. Gözlerimin içindeki hayatı gör, sadece bakışımı değil. Hissettiklerimi gör, sadece tepkilerimi değil. Beni gör.”
Roman aslında bu toprakların havasını anlatıyor. Tarih dediğimiz ve aslında olayları ile bir yerlerinden bizim de şahit olduğumuzu hissettiğimiz, bir köşesinden anımsadığımız, bir köşesinden benzerliklerini gördüğümüzde hayret ettiğimiz bu toprakların öyküsü.
Kitabın arka kapak yazısı
Kitabın muhteşem bir arka kapak yazısı var. Aslında kitabın içeriğinden burada sizlerle yüzlerce muhteşem söz paylaşabilirim. Bunun için kendimi zor frenledim. Çünkü okuduğunuz her satırı bir yerlere not etme ihtiyacı hissediyorsunuz. Ancak arka kapak yazısını buraya koymadan edemezdim. Bir yazar olarak ben de kitaplarımın arka kapak yazılarını çok önemserim. Bu yüzden kitabın arka kapak yazıları kitap için çok önemli ipuçları taşır. İşte “Gör Beni” Kitabının arka kapak yazısı.
“Gör Beni.
Bedenimin içindeki canı gör,
sadece etimi değil.
Gözlerimin içindeki hayatı gör,
sadece bakışımı değil.
Hissettiklerimi gör,
sadece tepkilerimi değil.
Beni gör.
Derinliğimde boğulmadan,
Sorularımda kaybolmadan,
Korkularında yok olmadan,
Gör Beni.
Bir fısıltıya koydum kendimi.
Kalbine soruyorum yerimi:
Başarabilir misin beni görmeyi?
Cesaretin yeter mi?
Topla cesaretini ve Gör Beni.
Birileri bizden fırtına bekliyor, onlara gökkuşağı vermeye hazır mısınız?”
Roman’ın içeriği hakkında
Roman kahramanları gerçek kişiler olsa da farklı zaman dilimlerinde karşımıza çıkmaktadır. Kronolojik bir anlatım olmaması aslında zihnimizi daha canlı ve diri tutmaktadır. Yazar bu konuda şunu söyler.
“Şekilde kusur aramak yerine, içerikteki anlamı fark etmeye odaklanmanız dileğiyle… hayata katkısı olsun!”
Kitabın kapağını kapattığınızda gerçekten harika bir yolculuktan geri dönmüş ve dinlenmiş hissedeceksiniz kendinizi… Beyin çeperlerinizin kitabın naif anlatımından dolayı adeta su gibi berraklaştığını hissedeceksiniz. Yazarın romanlarını okuduğumda nedense bu duyguya ben hep kapılıyorum. Sanki tatilden dönmüşüm, sanki ruhumu dinlendirmişim, sanki huzurumu o tatilden valizime koyup hayatıma taşımışım gibi geliyor.
Gerisi size kalmış. Okuyun bu kitabı derim. Kitabı bitirdiğinizde bana hak vereceğinizi düşünüyorum.
“Doğurduğum cennet; bedenimize yüklenmiş bilgiler düşüncelere, duygularımızsa alışkanlıklara dönüşürken kayboluyoruz hayatın içinde.”